orka-toplu-is-sozlesme

Toplu İş Sözleşmesi Nedir?

Ülkemizde faaliyet gösteren büyük ölçekli firmalar için toplu iş sözleşmeleri oldukça önem taşır. İşveren ve işçi arasında düzenlenen ve sonuçları bakımından ciddi yaptırımlara tabi olan toplu iş sözleşmelerinin dikkatle ele alınması gerekir. İki taraf arasında gerçekleştirilen sözleşmeler işçi ve işverenin temel çalışma şartlarını belirleme ve haklarını güvence altına alma gayesiyle yapılır. Peki, toplu iş sözleşmesi nedir, nasıl yapılır ve türleri nelerdir? Bu yazımızda büyük şirketlerin en önemli konularından olan toplu iş sözleşmesi hakkında merak edilen detayları bulabilirsiniz. İşçi sendikası ile işveren sendikası arasında yapılan iş sözleşmelerine toplu iş sözleşmesi denir. Sözleşmede işveren sendikası yerine direkt olarak işveren de bulunabilir. İşveren herhangi bir sendikaya bağlı olma zorunluluğuna sahip değildir. Sözleşmenin ana amacı iki taraf arasındaki hizmet ilişkisini belirli kurallar çerçevesine oturtmaktır. Sendikaların dahil olduğu toplu iş sözleşmesi çoğunlukla işçinin lehine kararları olan bir anlaşma niteliği taşır.

Toplu İş Sözleşmesi Nasıl Yapılır?

İşveren, herhangi bir sendikaya bağlı olduğu zaman o sendika üzerinden toplu iş sözleşmesi yapma hakkı kazanır. Belli bir sendikaya bağlı olmadan hareket eden işveren ise direkt olarak işçi sendikası ile masaya oturup sözleşme yapabilir. Toplu iş sözleşmesi hukuki anlamda ve doğurduğu sonuçlar bakımından oldukça detaylı bir şekilde düzenlenmesi gereken bir anlaşmadır. Bu nedenle sözleşmelerin alanında deneyimli ve iş hukuku kurallarına hakim avukatlarla birlikte yapılması son derece önemlidir.

Toplu iş sözleşmesi hem işçi hem de işverenin en temel anayasal haklarından birini oluşturur. Bu anlaşma, özellikle bireysel sözleşmeler üzerinden işveren karşısında güçsüz duruma düşebilecek olan işçileri daha güçlü bir pozisyona taşıma görevi görür. Sendikalar aracılığıyla gerçekleştirilen sözleşmeler işçilerin haklarını koruma altına almaya yardım eder. Bu sözleşme çerçevesinde ekonomik ve sosyal şartların yanında ana çalışma prensipleri de belirlenerek güvence altına alınır.

Toplu İş Sözleşmesi Türleri

Toplu iş sözleşmeleri taraflara göre ve tarafların taşıdığı özelliklere göre olmak üzere ikiye ayrılır. Taraflara göre yapılan toplu iş sözleşmeleri iki şekilde gerçekleşir:

  • İşçi sendikası ile işveren sendikası arasında yapılan sözleşmeler
  • İşçi ile herhangi bir sendikaya üye olmayan işveren arasında yapılan sözleşmeler

Yukarıdaki sözleşmeler prosedürleri bakımından bazı farklılıklara sahip olsa da içerik anlamında aynı şekilde düzenlenen sözleşmelerdir. Tarafların taşıdığı özelliklere göre yapılan sözleşmeler ise üçe ayrılır:

  • İş yeri toplu iş sözleşmesi
  • İşletme toplu iş sözleşmesi
  • Grup toplu iş sözleşmesi

İş yeri toplu iş sözleşmesi düzenlemek için mevcut iş yerinde çalışan işçilerin yarıdan fazlasının sendikaya üye olması gerekir. Stajyer veya çırak statüsündeki kişiler sözleşmeye dahil edilmezken, kısmi veya belirli bir süre ile şirkette çalışan işçiler sözleşme kapsamına girer.

İşletme toplu iş sözleşmesi ise işletmedeki işçilerin en az yüzde 40’ının sendikaya üye olduğu durumlarda gerçekleştirilir. İşverenin birden fazla şubesi olan bir iş yeri varsa sadece bir şubede çoğunluğu sağlayan bir işletme sözleşmesi yapmak mümkün değildir. Yani tüm şubelerdeki işçilerin yüzde 40 çoğunluğu sağlaması durumunda işletme sözleşmesi yapılabilir.

Grup toplu iş sözleşmesi, birden fazla işverenin tek bir sendikaya bağlı olduğu durumlarda ve aynı iş alanında faaliyet göstermesi sonucu işçi sendikası ile yaptığı sözleşmelerdir. Bu anlaşmada işvereni temsil eden taraf ya işverenin kendisi ya da işveren sendikası olmalıdır.

Siz de toplu iş sözleşmelerinde yukarıdaki hususları dikkate alarak deneyimli avukatlar aracılığıyla sözleşmelerinizi düzenleyebilirsiniz. Orka Bilgisayar’ın sektörünüze özel insan kaynakları yazılım programlarından yararlanarak süreçleri verimli hale getirebilir, dilerseniz e-Fatura e-Defter e-SMM gibi dijital dönüşüm hizmetlerinden de faydalanabilirsiniz.

orka-gider-pusula

İşletme Giderlerini Belirlerken Dikkat Edilecekler

Vergi Kanunu gereğince şirketlerde bazı harcamalar gider olarak gösterilebilirken bazı harcamalar ise bu kapsama alınmaz. Bir harcamanın gider statüsünde olması için giderin kurum faaliyeti ile mi yoksa kişisel hayatla mı ilgili olduğu bilinmelidir. Eğer şirket faaliyeti ile ilgili olmayan harcamalar gider şeklinde kayıtlara geçirildiyse bu durumda vergi incelemesi sonucunda ilgili gider kanunen geçerli kabul edilmeyebilir ve ek vergiye tabi olabilir. Peki, işletme gideri nedir ve işleme gideri belirlenirken hangi noktalara dikkat edilmelidir? Gelin, şirketiniz için gider harcamalarınızı düzenlerken bilmeniz gereken önemli detaylara birlikte göz atalım.

İşletme Gideri Nedir?

İşletme gideri kurumun faaliyeti esnasında yapılan ve şirketin sürdürülebilirliğine katkısı olan harcamalardır. Söz konusu harcamaların hepsi gider kaydına uygun olmayabilir. Bu sebeple işletme gideri belirlerken birkaç önemli noktayı bilmek gerekir. İşletme için yapılan harcamanın kuruma fayda sağlayıp sağlamadığı, genel bir gider mi olduğu veya geçici bir harcamamı olduğu gibi konuları belirlemek önemlidir. Örneğin bir kafe, satın aldığı çay, kahve ve yiyecek gibi ürünleri gider olarak gösterebilir. Çalışan maaşları da sürekli olan ve kurum gideri olarak sayılabilen bir gider türüdür. Ancak çalışana ait aracın yakıt veya tamir harcamaları şirkete doğrudan katkısı olmadığı için gider statüsüne alınmaz. Kişisel ve keyfi olarak yapılan masraflar hiçbir koşulda işletme gideri olarak gösterilemez.

İşletme Giderleri Neleri Kapsar?

Firmaların gider olarak gösterebilecekleri ve Vergi Kanununa göre masraf olarak kabul edilebilecek bazı harcamalar vardır. Aşağıda bunların detaylarını görebilirsiniz:

  • Seyahat harcamaları: Kurumun faaliyet konusu olan alanlarda yaptığı seyahat masrafları gider olarak gösterilebilir. Bayi toplantıları, eğitimler, toplantılar, seminerler ve yapılan yolculuk harcamaları gider olarak kabul edilir.
  • Yemek harcamaları: Kurum içindeki organizasyon yemekleri, müşteri ağırlama toplantıları ve kurumun faydasına olan tüm yemek harcamaları gider olarak gösterilebilir. Yemek harcamalarını gider olarak gösterirken şirket adına ve şirketin faaliyet gösterdiği alanla uyumlu yemek giderleri kayda alınmalıdır. Ayrıca çalışan yemek kartları ve şirketi içi yemek ücretleri de bu kapsama girer.
  • Taşıt harcamaları: Firmanın hizmet alanı ile uyumlu olan taşıt ve yolculukla alakalı masraflar taşıt harcamaları kapsamında gider olarak gösterilebilir. Kurum araçlarının yakıt, sigorta ve tamir gibi masrafları bu statüde değerlendirilebilir.
  • Giyim harcamaları: İşletmenin faaliyet alanını ilgilendiren konularda yapılan giyim masrafları giyim giderleri kapsamında kabul edilebilir. Personelin hizmet sırasında giydiği kıyafetler veya inşaat şirketinde çalışanların giyim ihtiyaçları bu kapsam dahilindedir.
  • İletişim harcamaları: Şirketin iş yaparken kullandığı telefon, internet ve telsiz gibi iletişim araçlarına yaptığı harcamalar iletişim giderleri altında gösterilir. Söz konusu araçların kiralama vasıtasıyla işletmede kullanılması gerekir.

İşletme Giderleri Neleri Kapsamaz?

İşletme masrafları hazırlanırken kurumlar tarafından sıklıkla yapılan bazı hatalar vardır. Aşağıdaki maddeler şirketlerin faaliyetine katkı sağlamadığı için maliye tarafından şirket gideri olarak kabul edilmez:

  • Aile ve arkadaşlarla bir arada yapılan tatil harcamaları veya şirket için çıkılan seyahatlerde eşin yaptığı harcamalar.
  • Aileyle, yakın çevreyle veya arkadaşlarla yapılan yemek veya market harcamaları.
  • Personelin özel işleri için yaptığı araç yakıt ve tamir harcamaları.
  • Kuruma katkısı olmayan ve çalışanın özel olarak kullandığı iletişim araçları.
  • Kişisel giyim ürünleri için yapılan harcamalar.

Siz de işletmeniz için gider harcamalarını belirlerken yukarıdaki hususlara dikkat edebilir ve giderlerinizi kanuna uygun şekilde düzenleyebilirsiniz. Şirket harcamalarınızı Orka Bilgisayar’ın muhasebe programı yazılımlarıyla kolayca kayıt altına alabilirsiniz. Bunun yanında Orka Bilgisayar’ın e-Fatura, e-Defter ve E-SMM gibi e-dönüşüm yenilikleri ile hemen tanışabilir ve şirketinizi dijital alanda bir üst seviyeye taşıyabilirsiniz.

orka-imza-surkuleri

İmza Sirküleri Nedir? Nasıl Alınır?

İş yaşamında adı sıklıkla duyulan ve değerli evrak niteliği taşıyan imza sirküleri birçok ticari faaliyet için bir anahtardır. Dolayısıyla özellikle girişimciler ve beyaz yakalı çalışanlar için “İmza sirküleri ne demek?” önemli bir konu hâline gelir. İmza sirküleri ile alâkalı kullanım alanları, alabilecek kişiler, başvuru yapılması gereken kurum gibi birçok önemli detay vardır.

İmza sirküleri bir kurum/kuruluşu temsil etmeye yetkisi olan kişilerin bilgilerinin ve imzasının yer aldığı belgedir. İmza sirkülerinde temsil yetkilisinin kimlik bilgileri, kurumdaki unvanı, yetki sahibi olduğu konular, adresi ve üç adet imzası bulunur. İmza sahibinin kurum/kuruluş adına hangi faaliyetleri gerçekleştirebileceğine dair bilgiler verilir. Yani imza sahibi şirketi her hususta temsil etmeye yetkili olabildiği gibi yalnızca belli konularda da yetkilendirilebilir. Örneğin; sadece ihracat yaparken resmi kurumlardan alınması gereken evraklar için başvuru yapma konusunda yetkilendirilen bir kişi de imza sirkülerine sahip olabilir.

İmza Sirküleri Ne İşe Yarar?

İmza sirküleri resmi olarak kabul gören bir evrak olduğu için devlet kurumlarındaki işlemlerde son derece önemlidir. Bir şirket tarafından yapılan başvurularda devlet kurumları yetkili kişinin imza sirkülerini de talep eder. Böylece sunulan evraklarda bulunan imzanın gerçekten yetkili kişi tarafından atılıp atılmadığı kontrol edilebilir. Bu kontrol ve teyit etme işlemi özel şirketler arasında da olabilir. Örneğin tedarikçisi ile sözleşme imzalamak isteyen bir şirket de imza sirkülerini dosya içeriğine dahil edebilir. İmza sirkülerinin en önemli işlevlerinden biri ise sahte belge düzenlenmesi için bir engel oluşturmasıdır. Şirketler adına yapılabilecek asılsız işlemler imza sirküleri sayesinde ortaya çıkabilir. Bunun sonucu olarak da şirketler hem itibar hem malî düzen açısından yaşayabilecekleri problemlere karşı korunmuş olur. İmza sirküleri sayesinde önemli görevler ancak yetki sahibi kişiler tarafından yerine getirilir.

İmza Sirküleri Nereden Alınır?

İmza sirküleri için gerekli evraklar arasında imza sirküleri için başvuracak kişinin kimliği, şirkete ait güncel ticaret sicil gazetesi ve vergi levhası sayılabilir. Bu belgeler sunulduktan sonra imza sirküleri oluşturularak 2 nüshadan biri imza sahibine verilir, diğeri ise noterde kalır.

İmza sirküleri oluşturulurken bir süre belirlenebilir ve bu süre de imza sirkülerine işlenebilir. Ancak süre belirtilmezse geçerlilik 3 yıl sonra sona erer. İmza yetkilisinin veya unvanın değişmesi durumunda imza sirkülerinin güncellenmesi gerekir. Aynı şekilde şirket bilgilerinde değişiklik olması da imza sirkülerinin güncelliğini yitirmesine sebep olabilir. İmza sirküleri kaybolursa da notere tekrar başvuru yapmak gerekir.

İmza Sirküleri ile İlgili Diğer Önemli Bilgiler

İmza sirküleri alabilmek için notere yatırılması gereken ücretler her yıl değişiklik gösterir.  KDV, harç, damga vergisi ve değerli kağıt bedeli toplamı imza sirküleri alabilmek için ödenecek ücreti oluşturur. Birden fazla nüsha alınması durumunda da ödenecek ücrette artış olur.

Birçok işlem e-devlet üzerinden kolayca gerçekleştirilebilirken imza sirküleri alma işlemi gerçekleştirilemez. Tek yöntem notere doğrudan başvuru yapmaktır.

İmza sirkülerinin devredilmesi de söz konusudur. Bunun için yine ilgili kişilerin bilgileri ile notere başvurulması gerekir.

İmza sirküleri ile imza beyannamesi aynı nitelikte değildir. İmza beyannamesi bir tüzel kişiliği temsil etmekten ziyade bireysel başvuru ile alınan ve tamamen kişiye özgü olan bir belgedir.

İmza yetkilisinin imzasını değiştirmesi yetki durumları açısından risk taşır. Böyle bir durum olursa imza sirkülerinin değiştirilmesi gerekir. Aksi takdirde resmi işlemlerde yetkilere dair verilen onay geçersiz hâle gelebilir.

Belirli konularda noter onayıyla yetkilendirilen kişiler adına imza atmak yasal olarak suçtur. Bu nedenle evraklara atılan imzaların imza sirküleri ile uyumlu olması gerekir.

Sizler de E-fatura, e-ticaret, muhasebe programı, finans, insan kaynakları gibi işlemlerinizde Orka yazılımlarından destek alabilir, işlemlerinizi doğru ve hızlı bir şekilde tamamlayabilirsiniz.

orka-mail-order

Mail Order Nedir? Nasıl Yapılır?

Banka ve kredi kartlarının yanı sıra oluşturulan sanal kartlar, temassız ödeme gibi seçenekler alışverişi kolaylaştırmak adına geliştirilen popüler ödeme yöntemleridir. Bununla birlikte sağladığı avantajlar ve kullanım kolaylığı açısından kredi kartı ile ödeme en sık kullanılan yöntemlerden biridir. Fiziksel olarak şifre olmadan alışveriş yapmanızı sağlayan bu kartlar, online alışverişlerde de oldukça pratiktir. Güvenli ödeme sağlayan tüm web sitelerinden kart bilgilerini girerek taksitli ya da peşin seçiminin ardından ödemenizi tamamlayabilirsiniz. Mail order da tıpkı online alışverişte olduğu gibi kartın fiziksel olarak yanınızda olmasına gerek bırakmayan bir ödeme yöntemidir. Peki “Mail order ne demek?”, “Mail order nasıl açılır ve kullanılır?” gelin bu yeni ve pratik ödeme yöntemi hakkında merak edilen tüm detayları birlikte inceleyelim.

Mail Order Nedir?

Bazı durumlarda POS cihazı ile ödeme yapamayabilirsiniz ya da kredi kartınızı evde unuttuğunuz anlar olabilir. İşte bu tür durumlarda kullanılan mail order, kredi kartınız yanınızda olmadığında da ödeme yapabilmeniz için geliştirilen bir yöntemdir. Mail order, kredi kartınızla ödeme yapamadığınız, POS cihazının yanıt vermediği ya da kartınızın manyetiğinde bulunan sorunlar nedeniyle gerçekleşmeyen ödemelerde devreye girer. İnternet ya da elektrik kesintisi durumlarında da mail order ile ödeme yapmanız mümkündür. Yaşanan aksaklıklar nedeniyle tamamlanamayan alışverişlerde de büyük kolaylık sağlayan bu yöntemin en büyük avantajı sadece fiziksel alışverişlerde değil, işletmeden uzakta olsanız bile ödeme yapabilmenizi sağlamasıdır. Ancak mail order kullanımı için kartınızın bu ödeme yöntemine açık olması gerekir. Tıpkı kredi kartınızın online alışverişe açık ya da kapalı olmasını ayarladığınız gibi mail order seçeneğini de aktif/pasif hale getirebilirsiniz.

Mail Order Nasıl Yapılır?

Mail order yapmak için genellikle iki seçenek sunulur. İlk olarak işletmede yapılan alışveriş sonrası POS cihazı ile çekim işlemi gerçekleşmediğinde kredi kart bilgilerinizi POS cihazına manuel olarak girmeniz beklenir. Online alışverişlerde olduğu gibi öncelikle kart numaranızı yazmanız, ardından kartınızın son kullanım tarihi ve arkasında yer alan CVV güvenlik kodunu doğru şekilde belirtmeniz gerekir. Fiziksel olarak kartınızla ödeme yapamadığınızda bu seçenek sayesinde alışverişi tamamlayabilirsiniz. Öte yandan diğer bir seçenek ise uzaktan alışverişlerde kullanılır. Tercih ettiğiniz işletme size bir mail order formu gönderir ve bu formu doldurmanız beklenir. İlk seçenekte olduğu gibi formda yer alan kart bilgileri hanesine numara, tarih ve güvenlik kodunu, ardından alışveriş tutarını belirtmeniz gerekir. Son kontrollerinizi yaptıktan sonra formu imzalayarak işletmeye posta ya da faks olarak gönderebilirsiniz. Bunların dışında telefon yoluyla da mail order yapabilirsiniz, ancak bu seçenekte kart bilgilerinizi sözlü olarak iletmelisiniz. Mail order açmak konusunda dikkat etmeniz gereken ise kart limitidir. Kredi kartı limitiniz kadar mail order limitinizin olduğunu unutmamanız oldukça önemlidir. Çünkü meblağ, kredi kart limitinin üzerinde ise çekim başarısız olacaktır.

İşletme açısından mail order ödemelerinin hesaba geçmesi ise bankalarla yapılan anlaşmalara bağlıdır. Genellikle 1-3 gün içinde çekim gerçekleşir, ancak tutarı anında çekmek isterseniz bankanızla yaptığınız anlaşmalar çerçevesinde kesintiler söz konusu olabilir.

Mail Order Güvenli mi?

Mail order, fiziksel olarak bulunmadığınız ya da yurt dışındaki işletmelerden alışveriş imkanı sunduğu için oldukça popülerdir. Ayrıca kartınızda ya da POS cihazında kaynaklanan problemlerde de alışveriş imkanı tanır ve işlem ücretleri oldukça düşüktür. Ancak mail order yapmak tamamen risksiz değildir. Çünkü kredi kart bilgilerinizi yazılı veya sözlü olarak iletmeniz gerekir ve bu da bilgilerinizin rızanız dışında kullanım riskini artırır. Bilgileriniz 3. tarafların eline de geçebilir. Tüm bunların olmaması için hem işletmelerin hem de kart sahiplerinin önlemler alması gerekir. Bilginiz dışında yapılan alışverişler söz konusu olduğunda yasal süreç başlatabilir ve banka ile iletişim kurarak kartınızın hemen kapanmasını sağlayabilirsiniz. Ayrıca işletme de bu durumdan sorumlu tutulabileceği için işletme açısından da risk taşır. Bu nedenle işletme kart sahibinden kimlik fotokopisi, imza veya yazılı/sözlü beyan isteyebilir.

Siz de güvenlik önlemlerinizi alarak kullanıcılarınıza yeni ve kolay bir ödeme yöntemi sunmak isterseniz mail order seçeneğini tercih edebilirsiniz. Ödemelerin muhasebeleştirilmesi, uzaktan mail order yöntemini kullanan müşteriler için e-fatura oluşturulması için Orka hizmetlerinden yararlanabilirsiniz. Orka E-Fatura‘nın yanı sıra büyük kolaylık sağlayan muhasebe programı, E-Defter, Bordro programı gibi hizmetleri tercih edebilirsiniz.

orka-devlet-tesvik

Girişimcilere Verilen Devlet Teşvikleri Nelerdir?

Fransızca “entreprendre” sözcüğünden türeyen ve Türkçe karşılığı “üstlenmek” olan girişimcilik kavramı bir değer yaratma süreci olarak tanımlanır. Girişimciler ekonomik risklerin yanı sıra psikolojik ve sosyal riskleri göze alır, zaman ve çaba harcayarak iş fırsatlarını projeye dönüştürmeyi hedefler.

Girişimcilik ülke ekonomisine katkı sağlayan, istihdamı artıran ve katma değerli ürün ortaya çıkaran bir faaliyet olduğu için devlet tarafından da desteklenir. Türkiye’de devlet destekli çoğu girişimci teşvikleri Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı (KOSGEP) tarafından projelendirilir. Girişimcilik faaliyetleriyle ülke ekonomisine katkı sağlamak isteyen kişiler birçok farklı açıdan desteklenir. Devlet destekli girişimcilik teşvikleri eğitim ve vergi muafiyetinin yanı sıra kredi desteği olarak da verilir. AR-GE çalışmaları, yerlileştirme, büyüme ve uluslararasılaşma desteklerine ek olarak rehberlik ve danışmanlık hizmetleriyle de girişimcilerin faaliyetlerine katkı sağlanır. Bu desteklerin arasında kredi ve geri ödemesiz finansal teşvikler en merak edilen konular arasındadır.

Devlet Girişimci Destekleri

Devlet girişimci teşvikleri 2023 yılında aktif olarak 3 farklı projeye bağlı olarak verilir. Daha önceleri verilen Girişimcilik Destek Programı 2019 başı itibariyle sonlandırılmıştır.

Geleneksel Girişimcilik Destek Programı yeni kurulan işletmelerin müşteri portföyü oluşturma ve sistem oturtma sürecinde yaşadığı finansal zorlukları engellemeyi hedefler. İlk kez kurulan işletmelerin uzun süre hayatta kalıp gelişebilmesi için girişimci teşvikleri verilir.

İleri Girişimcilik Destek Programı ülke ekonomisine stratejik olarak yüksek değer katma potansiyeli olan ve belli alanlarda faaliyet yürüten yeni kurulmuş işletmelere verilir. Teknoloji, tarım, hayvancılık, tekstil, ahşap, kağıt, petrol ürünleri, maden ürünleri ve yapı ürünleri gibi birçok farklı sektörde üretim ve AR-GE çalışmaları yapmak için kurulan işletmeler bu destekten yararlanabilir.

İş Planı Ödüllü Destek Programı ile girişimcilik faaliyetlerinin desteklenmesi için düzenlenen yarışmalar sonucunda başarılı olan proje ve fikirlere özel destekler ve geri ödemesiz ödüller verilir.

  • KOSGEP ve üniversite işbirliği ile örgün eğitim süresince girişimcilik dersi alan öğrenciler için yarışmalar düzenlenir. Birinci, ikinci ve üçüncü olan projeler nakdi destek ödülü alırlar.
  • KOSGEP tarafından düzenlenen yada kabul gören farklı kurum ve kuruluşlar tarafından açılan yarışmalarda dereceye giren proje sahiplerine faaliyete başlamaları halinde nakdi ödül verilir.
  • Yurtdışı yarışmalarında derece almış projelerin Türkiye’de uygulanması yani millileştirilmesi için nakdi ödül verilir.

Girişimcilere Devlet Desteği Şartları

Girişimcilere devlet desteği şartları proje bazlı bazı farklar içerse de aynıdır. Adayların Girişimcilik Eğitimi sürecini başarıyla tamamlaması, işletmelerin gerçek ya da tüzel kişiler olarak açılması, işletmenin Kobi Bilgi Sistemi’ne kayıtlı olması ve programa başvuru öncesi en çok 1 yıl içerisinde kurulmuş olması gerekir.

İleri Girişimcilik Destek Programı başvurularında farklı olarak şu koşulları aranır:

  • Girişimcinin işletmede kurucu ortak payı en az %50 olmalıdır.
  • Girişimci Programı Faaliyet Konuları Tablosu ile belirtilen alanlarda faaliyet göstermelidir.

Başarı için Girişimcilik Eğitimi

Geleneksel Girişimci Eğitimi ve İleri Girişimci Eğitimi olarak iki farklı statüde ücretsiz olarak tüm girişimcilere uzaktan eğitim imkanı sunulur. Bu eğitimler faydalı bir proje olmanın yanı sıra teşviklerden yararlanabilmek için de bir zorunluluktur. Girişimcileri iş kurma ve yürütme sürecinde başarılı olmaları için eğitmek amaçlanır.

Siz de aklınızdaki projeyi hayata geçirmek istiyor ya da yeni kurduğunuz işletmenizi büyütmek için uğraşıyorsanız bu eğitimlere katılabilir, desteklere başvuru yapabilirsiniz. Ayrıca dijital dönüşüm sürecinde sizden istenecek olan e-Fatura, e-Defter, e-İrsaliye gibi elektronik belgeleri Orka entegratörlüğünde düzenleyebilirsiniz. Şimdi Orka online ön muhasebe modülleri ile tanışarak dijitalleşen dünyada işletmenize değer kazandırabilirsiniz.

orka-on-muhasebe

Ön Muhasebe Elemanı Nedir? Ne İş Yapar?

Muhasebenin ilk adımı ön muhasebedir ve ön muhasebe, kurumların finansal yönetimiyle ilgili tüm konuları kapsar. Kurumlardaki tüm giderleri kayıt altına alan ön muhasebe elemanı finansal operasyonları yapar. Ön muhasebe elemanları sayesinde şirketlerin mali konuları takip edilebilir. Şirketin mali kayıtlarını tutmakla görevli ön muhasebe elemanı irsaliye, kasa, banka veya çek gibi rutin işlemleri yerine getirir. Muhasebe elemanı finansal işleri muhasebeleştirir, tahsilatlarla ilgilenir ve evrakları dosyalayarak raporlar. Muhasebe işlemleri için firmalara destek sunan ön muhasebe elemanı mali işlerin zeminini oluşturduğu için kurumların en önemli parçalarındandır. Ön muhasebe elemanı yazılımlarla çalışarak hataları sıfıra indirebilir. Faturaların işlenmesinden ödeme aşamasına ve firmadaki nakit akışına kadar tüm işlemleri kayıt altına almakla görevlidir. Titiz ve dikkatli bir çalışma gerektiren ön muhasebe, şirketlerdeki muhasebe bölümünün iş yükünü hafifletir.

Ön Muhasebe Elemanı Nasıl Olunur?

Ön muhasebe elemanı olabilmek için adayların muhasebeyle alakalı bir eğitim geçmişine sahip olması gerekir. Şirketler, genellikle, ön muhasebe elemanlarının muhasebeyle ilgili ön lisans ya da lisans bölümlerinden mezun olmasını tercih eder. Ancak sektörel anlamda bu alanla ilgili deneyim sahibi olan lise mezunları da bu mesleği yapabilir. Tecrübenin ve eğitimin bir getirisi olarak ön muhasebe elemanlarının bazı muhasebe paket programlarını bilmesi gerekir.  Ayrıca adaylar MS Office programlarına da hakim olmalıdır.

Ön Muhasebe Elemanı Ne İş Yapar?

Ön muhasebe elemanı küçük, orta veya büyük ölçekli işletmelerde muhasebe bölümünde çalışır. Günlük işleri temel finansal işlemlerden oluşur. Ön muhasebe yoğun bir tempoyla yapılan ve dikkat gerektiren bir iştir. Ön muhasebenin temel amacı asıl muhasebe işlemlerini ve ön girdileri hazırlamaktır. Ön muhasebe elemanı görevleri ve sorumlulukları şu şekildedir:

  • Genel muhasebe departmanı ile koordinasyon içinde çalışmak
  • Günlük olarak kasa, pos ve muhasebe kayıtlarını tutmak
  • İşletmeye alınmış olan malların, malzemelerin ve hizmetlerin irsaliyelerini sistemde kayıt altına alıp saklamak. Makbuzları arşivlemek
  • Vergi ödemelerinin takibini yapmak
  • Muhasebe kayıtlarını tutarak dosyaları düzenlemek
  • Alınan malzeme ve ürünlerin alış satış faturalarını ve garanti belgelerini saklamak
  • Her ay sonunda çalışanların  bordro ve personel ücretlerini hazırlamak
  • Raporlu personeli muhasebe departmanına bildirmek
  • Muhasebeye gelen evrakları zamanında ulaştırmak
  • Firmanın demirbaşını kullanıcılarıyla beraber listelemek
  • Tüm raporlamaları yapmak ve arşivlenmesini sağlamak
  • Firmanın tüm gelir gider belgelerini makbuzlarla beraber saklamak
  • Tüm cari hesapları işletmenin genel muhasebe departmanına bildirmek
  • Muhasebe programına verilerin girişini yapmak
  • Kasa ve hesap takibi yapmak ve nakitle ilgili işlemleri kontrol etmek
  • Verilere ve bilgilere göre firmanın muhasebe bölümünü doğru bir şekilde yönlendirmek

Ön Muhasebe Elemanının Bilmesi Gerekenler

Ön muhasebe için geleneksel yöntemler izlendiğinde bazı hataların meydana gelmesi mümkün olur. Ön muhasebe elemanının bilmesi ve dikkat etmesi gerekenler şu şekildedir:

  • Gider ve harcama makbuzlarının kayıtlarını programlara işlemelidir.
  • Kesilen faturaların bir kopyasını klasörde, bir kopyasını da koçanda saklamalıdır.
  • Damga vergilerinin olup olmadığını kontrol etmeli ve dosyada bunları takip etmelidir.
  • Firmayla ilgili önemli belgeleri, ortakların kimlik bilgilerini, imza sirkülerini, ticaret sicil evraklarını, kira kontratlarını, sigorta poliçelerini ve vergi dairesi poliçelerini ayrı klasörlerde saklamalıdır.
  • Evrakların, Ticaret Kanununa göre 10 yıl, Vergi Kanununa göre 5 yıl saklanması gerektiğini bilmelidir.
  • Ortaklar Pay Defteri, Yönetim Kurulu Karar Defteri ve Genel Kurul Karar Defteri gibi resmi evrakları takip etmelidir.

Orka muhasebe programı ön muhasebe elemanlarının işini kolaylaştırır. Siz de Orka yazılımlarıyla süreçlerinizi hızlandırabilir, E-Defter, E-Fatura, E-SMM gibi hizmetleriyle E-Dönüşüm sürecinizi sorunsuzca yönetebilirsiniz.

orka-gecici-vergi

Geçici Vergi Nedir?

Türk Vergi Kanunları uyarınca ödenmesi gereken vergi türlerinden biri de geçici vergidir. Bu vergi türü peşin vergi adı ile de bilinir. Geçici vergi ödemeleri her yıl güncellenen oranlar baz alınarak hesaplanır. Vergi mükellefi olanlar geçici vergi beyan etmemesi durumunda çeşitli cezai müeyyidelerle karşı karşıya kalabilir. Bu vergi türünde dönemsel kazançlar esas alınır ve vergi bu rakamlar üzerinden hesaplanarak ödenir. Peki, geçici vergi nedir, geçici vergi hesaplama süreci nasıldır ve geçici vergi ne zaman ödenir? Gelin geçici vergi hakkında bilinmesi gereken tüm detaylara birlikte yakından bakalım.

Geçici Vergi Nedir?

Kurumsal vergi mükellefleri, serbest meslek sahipleri ve gerçek usul düzenine göre kazanç sağlayan kişilerin, gelir ve kurumlar vergisini üçer aylık cari dönem kazançlarına göre peşin olarak ödemesine geçici vergi denir. Başka bir ifade ile ise geçici vergi, gelir ve kurumlar vergisi adına tüm yılın hesaplamaları yapılmadan üçer aylık sürelerde oluşan kazançların önden peşinen ödenmesidir. Bu sebepten ötürü bu vergi türüne peşin vergi de denir.

Geçici Vergi Nasıl Hesaplanır?

Geçici vergi oranları her sene değişen rakamlar üzerinden ödenen bir vergi türüdür. Üçer aylık dönemler şeklinde belirlenen kȃr/zarar durumlarına göre ödemesi yapılan geçici vergide bir önceki dönem hesaplanan vergi oranı beyannameden düşülür.
2023 yılına göre geçici vergi oranları,

  • Gelir vergisi mükellefleri için yüzde 15,
  • Kurumlar vergisi mükellefleri için yüzde 20

şeklinde belirlenmiştir.
Geçici vergi de tıpkı diğer vergiler gibi beyan edilmelidir. Bu verginin beyannamesinde mükellefin durumuna göre ek belgeler de gerekebilir. Serbest meslek sahipleri beyannamelerine ek olarak kazanç bildirimi eklemelidir. Kurumlar vergisine tabi olan ve bilanço defteri tutan mükelleflerin gelir tablosunu beyan etmesi gerekirken işletme defteri tutmakla yükümlü olan mükellefler ise beyan sırasında hesap özeti tablosunu da Gelir İdaresi Başkanlığı’na sunmalıdır.

Geçici Vergi Ne Zaman Ödenir?

Geçici vergi ödemeleri Gelir Vergisi Kanununun 120. maddesi uyarınca belirlenir. Kazanç belirleme işleminde dönemsellik ilkesine uyulması önem taşır. Mükellefler, ilgili hesap döneminin 3, 6, 9 ve 12 aylık mali tablolarına göre hesaplama yapmalı ve beyanname vermelidir. Örneğin, gelir vergisi mükellefi olan Ahmet Bey; Ocak, Şubat ve Mart ayı dönemindeki 1500 TL kȃrı için bu tutarın yüzde 15’i olan 225 TL’yi ilk 3 ay için ödeyecektir. Ahmet Bey, diğer 3 aylık dönemlerde de kazançlarını bu şekilde beyan edip düzenli olarak ödediği takdirde yıl içinde parça parça ödeme yaptığı için yıl sonunda gelir vergisi ödemesi yapmayacaktır. Yani geçici vergisini düzenli olarak ödeyen mükelleflerin gelir vergisi yıllık vergi tutarından düşülür.

Geçici Vergi Kimler Verir?

Yukarıda da belirtildiği gibi geçici vergi vermekle yükümlü olan kişiler; serbest meslek sahipleri, kurumlar vergisi mükellefleri ve gerçek usulde faaliyet gösteren ticari kazanç erbaplarıdır. Kazanç üzerinden 3’er aylık dönemler halinde ödenen bu vergi aslında gelir vergisi dışında bir vergi olarak görülmemelidir. Ücret geliri kazananlar, basit usulde vergilendirilen mükellefler, zirai kazanç sahipleri ve vergiden muaf olan serbest meslek sahipleri ise geçici vergi ödemez. Geçici verginin yüzde 10’u aşan bir oranda eksik bildirilmesi durumunda mükellefe vergi cezasının yanı sıra ilgili tutar üzerinden gecikme faizi de uygulanır.
Siz de geçici vergi mükellefi iseniz kazançlarınız üzerinden 3’er aylık dönemlerde beyanname sunarak ödemelerinizi eksiksiz bir şekilde gerçekleştirmeli ve ödemelerinizi gelir vergisinden düşmelisiniz. Orka Bilgisayar’ın kurumsal muhasebe ve yazılım programlarını kullanarak tüm gelir/gider ve vergi akışınızı kolayca takip edebilir ve muhasebe işlemlerinizi verimli bir biçimde yönetebilirsiniz. Ayrıca şirketinizin dijital dönüşüm süreci için Orka Bilgisayar tarafından sunulan e-Fatura, e-Defter, e-SMM gibi hizmetlere de göz atabilirsiniz.

orka-e-belge

E-Belge Nedir? Nasıl Düzenlenir?

Hem ülkemizde hem de dünyada yaşanan dijital dönüşüm yolculuğundan şirketlerde kullanılan belgeler de nasibini almış durumda. Küçük veya büyük ölçekli pek çok şirket, düzenlediği belgelerde Gelir İdaresi Başkanlığı’nın kararları doğrultusunda dijitalleşme yoluna gitmekte. E-belge olarak adlandırılan bu kavram dijitalleşme sürecine uyumlanma açısından işletmeler için oldukça önemli. Ancak e-belge düzenleme sürecinde hangi belgelerin bu kapsama girdiğine ve ne tür standartların benimsenmesi gerektiğine dair bazı soru işaretleri bulunmakta. Peki, e-belge nedir, ne işe yarar ve nasıl düzenlenir? Gelin e-belge hakkındaki önemli konu başlıklarını yakından inceleyelim.

E-Belge Nedir?

Elektronik belge olarak adlandırılan e-belge, Gelir İdaresi Başkanlığı’nın dijital dönüşüm çerçevesinde uygulamaya aldığı tüm elektronik belgelere verilen isimdir. E-belge çeşitleri arasında e-fatura, e-irsaliye, e-defter ve e-gider pusulası gibi farklı belgeler yer alır. Elektronik belgeler sayesinde şirket yetkililerinin muhasebe kayıtlarını oluşturması ve takip etmesi daha kolay olur. Fiziki ihtiyaçları ortadan kaldıran elektronik belgeler sayesinde arşiv tutma gerekliliği kalmaz. Bunun yerine belgelerin kaydı e-arşiv üzerinde tutulur ve istenildiği zaman ilgili dokümanlara kolayca ulaşılabilir.

E-Belge Ne İşe Yarar?

Teknolojinin hızla geliştiği günümüz iş dünyasında dijital dönüşüm faaliyetleri önemli bir gereklilik halini almıştır. Ticari faaliyetlerde kullanılan e-belge sistemi ile birlikte ekonomik anlamda daha hızlı ve güvenli bir zemin oluşturmak, işlerin daha verimli ilerlemesini sağlamak mümkün olur. GİB öncülüğünde başlatılan büyük dijital dönüşüm devrimi kapsamında verimlilik, otomasyon ve optimizasyon anlamında işletmelere daha akıcı süreç yönetimine sahip olma imkanı sunulur. Elektronik belge sistemi ile birlikte şirketlerin daha hızlı, eksiksiz ve tasarruflu şekilde hareket etmesi desteklenir. Elektronik ortamda hazırlanan e-belgeler sayesinde işlemlerin kontrolü ve paylaşımı çok daha kolay bir şekilde gerçekleştirilirken süreçlerin dünya standartlarına taşınması da mümkün hale gelir.

E-Belge Nasıl Düzenlenir?

E-belgeler mükellefler tarafından Gelir İdaresi Başkanlığı’nın belirlediği standartlara göre hazırlanmalı ve düzenlenmelidir. Gerekli koşulları sağlayan söz konusu elektronik belgeler GİB portalı üzerinden gönderilebilir. Elektronik belge kullanımı işletmelerde her geçen sene daha fazla yaygınlaşan bir uygulama olup belirli vergi mükellefleri için ise zorunlu hale gelmiştir. E-belge sistemi; özel entegratörler, GİB portalları ve doğrudan entegrasyon sistemleri olmak üzere 3 farklı şekilde kullanılabilir. Vergi mükellefi olan işletmeler bu yöntemlerden birini seçerek, e-belge başvuru sürecini başlatarak elektronik belge kullanımı gerçekleştirebilir. E-belgelerin kontrolü ise e-belge doğrulama ve görüntüleme sistemleri aracılığı ile denetlenir.

Orka Bilgisayar ile E-Dönüşüm Sürecini Başlatın

İşletmeniz için dijital dönüşüm sürecini başlatmak istiyorsanız Orka Bilgisayar’ın kapsamlı e-belge transfer hizmetlerinden yararlanabilirsiniz. Diğer entegratörlerden e-belge transferi yaparak müşterilerinizin e-fatura portalındaki elektronik belgeleri hızlıca indirip görüntüleme ve toplu muhasebeleştirme düzenleme işlemlerini yapma imkanı bulabilirsiniz. Orka SQL programındaki e-belge modülünü satın alarak süreci hemen başlatabilirsiniz.

Ayrıca şirketinizin faturalarını tek tuşla oluşturabilir ve muhasebe kayıtlarına otomatik olarak iletebilirsiniz. E-fatura hizmeti ile göndermiş olduğunuz faturalara Word, Excel veya PDF dokümanları ekleyerek müşterilerinize işlem hakkında daha ayrıntılı bilgi verebilirsiniz. E-defter uygulaması ise elektronik ortama girdiğiniz her kaydın GİB standartlarına uyumluluğunu denetleyerek e-defter gönderim gününü size hatırlatır. Bilanço kuralları dışında kalmış hiçbir e-defteri düzenleyemez veya gönderemezsiniz. Bu sayede işlemlerinizde hata yapma olasılığınız ortadan kalkar.

Tüm bunların yanında e-arşiv uygulaması ile e-fatura mükellefi olmayan kişilere de dijital ortamda e-belge düzenleyebilir ve gönderebilirsiniz. Birden fazla şubeniz varsa tanımlama ve aktivasyon süreçlerine hız katabilir, gelen-giden e-arşiv faturalarınızın takibini kolay hale getirebilirsiniz. Siz de Orka Bilgisayar’ın işletmenize en uygun e-dönüşüm seçeneklerini hemen inceleyerek dijital süreçlerinizi en iyi şekilde yönetin!

orka-huzur-hakki

Huzur Hakkı Nedir? Nasıl Hesaplanır?

Şirketlerin en iyi performansa ulaşması ve doğru şekilde yönetilmesi için üst yönetim kadrosu tarafından düzenli olarak kararlar alınır. Firmalarda sürekli olarak yapılan toplantı ve görüşmeler sonucunda üst yönetim tarafından alınan birtakım şirket kararları ise huzur hakkı kavramını doğurur. Şirketin önde gelenleri tarafından alınan kritik kararların, ileride kişiler üzerinde negatif etkisi olmaması için ilgili kişilere huzur hakkı ödemesi yapılır. Bu hak şirketin yönetim kurulu üyeleri ve yöneticilerinin üzerindeki sorumluluğu azaltmak ve onları rahatlatmak amacıyla kullanılır. Peki, huzur hakkı ne demekhuzur hakkı ödemesi nedir ve huzur hakkı kimlere verilir? Bu yazımızda huzur hakkı kavramıyla ilgili en çok merak edilen detayları bulabilirsiniz.

Huzur Hakkı Nedir?

Firma yetkililerinin ve yöneticilerin, başında olduğu kurumla alakalı önemli görev ve sorumlulukları bulunur. Şirketin geleceği adına hayati öneme sahip kararları alan bu kişiler için huzur hakkı adı altında maddi bir ödeme yapılır. Ek maaş olarak da adlandırılabilen bu ödeme kişilerin sorumlulukları neticesinde karşılaşacağı riskleri minimum seviyeye indirme amacı taşır. Huzur hakkı firmanın üst düzey yönetimindeki hizmetlerin karşılığında ilgili kişilere Gelir Vergisi Kanunu baz alınarak ödenir.

Huzur Hakkı Nasıl Hesaplanır?

Kurum tarafından firmanın üst düzey yetkililerine huzur hakkı ödemesi yapılabilmesi için ilgili hakkın şirket sözleşmesi esaslarında belirtilmesi gerekir. Ayrıca huzur hakkı ödemesi için kurumun karar defterinde bu kararın yer alması şartı da bulunur. Ancak bunun noterle tasdikinin yapılması gibi bir gereklilik bulunmaz. Eğer şirket çok ortaklı bir yapıda ise ve ileride bu konu hakkında bir kargaşaya mahal vermemek isteniyorsa o zaman şirket tarafından huzur hakkının noterde tescil ettirilmesi tercih edilebilir.
Huzur hakkı ödemesi için hesaplama yapılırken Gelir Vergisi kesintisi baz alınır. İlgili ödeme için damga vergisi oranı ise binde 7.59 olarak alınır. Huzur hakkı hesaplama süreci için söz konusu yıl içerisindeki gelir vergisi oranları dikkate alınmalı ve brüt tutar üzerinden net tutar hesaplanmalıdır. Bunun yanında huzur hakkı asgari geçim indirimini kapsarken sigorta primine tabi değildir. Örneğin, 50 bin TL’lik net huzur hakkı ödemesi yapmanın bedeli şirket için yaklaşık 57 bin 750 lirayı bulabilir. Bunun 8 bin 660 liralık kısmı %15’lik gelir vergisi kesintisi iken 438 liralık kısmı damga vergisi kesintisidir. 1350 liralık kısmı ise asgari ücret vergi istisnası şeklinde hesaplanır.
Huzur hakkı ücreti belirlenirken ilgili tutarın şirketin mali yapısına uygun bir aralıkta olması son derece önemlidir. Şirketin mali durumunun üzerinde belirlenen tutarların Maliye tarafından cezai yaptırımları olması ihtimali bulunur. Bu nedenle huzur hakkı ödemelerinin şirketin kȃrlılık durumlarına uygun olarak düzenlenmesi önemli bir ayrıntıdır.

Huzur Hakkı Kimlere Verilir?

Huzur hakkı ödemeleri genellikle üst düzey yönetim kadrosunda yer alan kişilere yapılır. Bu kural, anonim şirket tipinde faaliyet gösteren kurumlarda yönetim kurulu üyeleri olarak bilinirken limited şirket türündeki firmalarda ise müdür statüsünde olan veya olmayan şirket ortakları olarak kabul edilir. Huzur hakkı adı altında gerçekleştirilen ödemelerin toplantı başına olacak şekilde düzenlenmesi mümkündür. Buna ek olarak ödemelerin ay, yıl veya gün bazında düzenlenip ödemesi de yapılabilir.
Siz de şirketinizin üst yönetim kadrosunda yer alan kişiler için huzur hakkı ödemesi gerçekleştirirken Orka Bilgisayar’ın kurumsal muhasebe ve yazılım çözümlerinden faydalanın. Sektörünüze özel çözümler sayesinde muhasebe süreçlerinizi en verimli şekilde yönetin. Ayrıca Orka Bilgisayar’ın e-Fatura e-Defter e-SMM ve e-Ticaret alanındaki dijital yeniliklerini de hemen inceleyerek firmanızın dijital dönüşüm sürecine katkı sağlayın.

orka-gelir-vergi

Gelir Vergisi Nedir? Nasıl Hesaplanır?

Türkiye’de iş kuran ve ürün/hizmet satışı yapan herkes Türk Vergi Kanunları uyarınca gelir vergisi ödemekle yükümlüdür. Ticari faaliyet yapan gerçek kişiler, yıl boyu elde edilen gelir miktarına göre dilimlere ayrılmış vergi düzeni üzerinden devlete yılın belirlenen zamanlarında ödeme yapar. Gelir vergisi dünya üzerindeki her ülkede devlete ödenen bir vergi türüdür. Ancak gelir vergisi öderken ticari faaliyete yeni başlamış kişilerin kafasında bazı soru işaretleri olabilir. Çünkü gelir vergisinin hesaplanması ve ödenmesinde bazı kurallar vardır. Peki, gelir vergisi nedir, nasıl hesaplanır ve ne zaman ödenir? Gelin gelir vergisi konusunda merak edilen tüm konu başlıklarını birlikte inceleyelim.

Gelir Vergisi Nedir?

Gelir vergisi, en kısa tanımıyla gerçek kişilerin bir takvim yılı boyunca gelirlerini vergilendirmesine aracılık eden bir vergi türüdür. Gelir vergisi ödemeleri sadece gerçek kişiler tarafından devlete ödenen tutarlardır. Gelir vergisi hesaplaması yapılırken dikkat edilecek en önemli noktalardan biri vergi dilimleridir. Kişinin bir yıl boyunca kazandığı toplam tutar gelir vergisi dilimini belirler. Bu ödeme işletmeler için sabit giderler arasında gösterilir. Vergi ödemesini düzenli olarak yapmayan kişi ve işletmeler çeşitli yaptırımlarla karşı karşıya kalır.

Gelir Vergisi Nasıl Hesaplanır?

Gelir vergisi hesaplama aşamasında yukarıda da belirtildiği gibi gelir vergisi dilimi esas alınır. 2023 yılı için gelir vergisi dilimleri ise şu şekildedir:

  • 70 bin TL’ye kadar olan kazançlarda yüzde 15
  • 150 bin TL’ye kadar yüzde 20
  • 550 bin TL’ye kadar yüzde 27,
  • 1 milyon 900 bin TL’ye kadar yüzde 35,
  • 1 milyon 900 bin TL üstü için yüzde 40

Örneğin, vergiye tabi olan yıllık kazanç 80 bin TL ise bunun 70 bin TL’lik kısmı yüzde 15’lik vergi dilimine girerek 10 bin 500, geriye kalan 10 bin TL ise yüzde 20’lik dilime göre 2 bin TL vergi gideri olarak hesaplanır. Buna göre kişinin toplam 12 bin TL vergi ödemesi gerekir.

Gelir Vergisi Nasıl Ödenir?

Gelir vergisi ödemeleri kişinin bağlı olduğu vergi dairesine yapılır. Bunun yanında kişinin ikametgahının bulunduğu ilçeye de ödeme yapması mümkündür. Ayrıca vergi dairesi ile anlaşmalı bankalar üzerinden ödeme yapılması söz konusudur. Gelir vergisi ödemesi için gelir beyannamesi düzenlenmesi gerekir. Bu beyannamede gelir vergisine dair tüm detaylar yer alır. İkametgahı Türkiye’de bulunanlar veya yılın en az altı ayını ülke sınırları içinde geçirenler vergi ödemekle yükümlüdür. Ülkede 6 aydan daha az süre geçirenler ve yurt dışında yaşarken Türkiye’den gelir elde edenler, dar mükellef kategorisinde olup ülkeden kazandıkları gelir tutarı üzerinden vergi ödemeye tabidir.

Gelir Vergisi Ne Zaman Ödenir?

Gelir vergisi beyannamesi Gelir İdaresi Başkanlığı’nın web sitesi üzerinden indirilebilir. Doğru ve eksiksiz bir şekilde doldurulan beyanname her yıl Mart ayının 25. gününün sonuna kadar vergi dairesine teslim edilmelidir. Vergi beyannamesini bu tarihe kadar düzenlemeyen kişiler Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından birtakım cezai yaptırımlara tabi olur. Eğer gelir vergisi basit usulde ise beyanname Şubat ayında düzenlenmeli ve aynı ay içinde ödenmelidir. Gelir vergisi istendiği takdirde iki taksit şeklinde de ödenebilen bir vergi türüdür. Basit usul vergilerinde ilk taksit Şubat, ikinci taksit ise Haziran ayında ödenebilir. Basit usulde düzenlenmeyen kazanç ödemeleri ise Mart ve Temmuz ayı olmak üzere iki taksitte gerçekleştirilir. Siz de gelirleriniz üzerinden yukarıdaki bilgileri göz önüne alarak vergi ödemelerinizi gerçekleştirebilirsiniz. İşletmenizin vergi ödemesini Orka Bilgisayar’ın muhasebe programları ile kolay bir şekilde takip edebilir ve tüm süreçleri eksiksiz biçimde yönetebilirsiniz.

Dilerseniz Orka Bilgisayar’ın e-Fatura e-Defter e-SMM gibi e-dönüşüm hizmetlerinden de yararlanabilirsiniz.