orka-web-ik-pdks

E-Tebligat Nedir ve Nasıl Yapılır? E-Tebligat Hakkında Tüm Bilgiler

Günümüzde, resmi nitelik taşıyan birçok bilgi ve belgenin kayıt altında tutulması, kolay bir şekilde paylaşılabilmesi gibi nedenlerle dijital dönüşüm kapsamında çeşitli uygulamalar vatandaşların hizmetine sunulmuştur. Bu sistemlerden birisi de e-tebligat olarak öne çıkmaktadır. Hakkında merak edilen birçok konu bulunan bu sistem, genel olarak maliyeti ortadan kaldırmak, zaman tasarrufu yaratmak ve matbu belgelerin sürdürülebilirliğe olumsuz etkisini sona erdirmek için oluşturulmuştur. Bu yazımızda, e-tebligat sisteminin ne olduğunu, bu sisteme nasıl geçilebileceğini aktaracağız.

E-Tebligat Nedir?

Ülkemizde, çeşitli resmi bilgilendirmelerin yapılabilmesi için tebligat uygulaması bir gerekliliktir. Burada işletmelerin, belirli bir tarafa resmi bilgilendirme yapabilmesi için resmi bir devlet kurum veya kuruluşu aracılığıyla bu işlemi yapması gerekmekteydi. E-tebligat nedir konusu da burada dikkat çekmektedir. Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğleri ve 213 sayılı kanun hükümlerinin gerektirdiği belgelerin elektronik ortamda mükelleflere ibraz edilmesine e-tebligat sistemi denilmektedir. Geleneksel olarak matbu formda ibraz edilen tebligatlarla resmi nitelik açısından hiçbir farkı olmayan e-tebligat, işletmelere birçok açıdan avantaj sağlamaktadır.

E-Tebligat Başvuru Süreci Hakkında

E-tebligat sistemine geçiş için iki farklı şekilde başvuru yapılabilmektedir. Burada e-tebligat başvuru işleminin farklı yöntemlerle ilerlemesinde şu iki farka dikkat edilir: tüzel kişi ve kamu kurumları için yapılacak olan başvurular ve bireysel olarak yapılan başvurular. Burada tebligat uygulamasını elektronik olarak gerçekleştirmek zorunda olan mükellefler için, zorunluluk ortaya çıktığı andan itibaren en geç 1 ay içerisinde PTT aracılığıyla yapılmaktadır. Bu süreçte talep edilen bazı belgeler vardır. Bu belgelerin ibrazı da bir gerekliliktir:

  • Devlet Teşkilatı Merkezi Kayıt Sistemi’ne (DETSİS) kaydı bulunmayanlar için tabi oldukları sisteme ait bilgiler,
  • Kamu kurum ve kuruluşları ile birlikler için DETSİS’de yer alan kuruma özel numara ve sistem bilgileri,
  • Başvuru T.C. vatandaşı olan gerçek kişilerce gerçekleştiriliyor ise gerekli kimlik bilgileri ve T.C. numarası; yabancı gerçek kişilerce gerçekleştiriliyor ise yabancı kimlik numarası ve diğer kimlik bilgileri,
  • MERSİS’e kayıtlı tüzel kişilerin MERSİS numarası ile sisteme ait bilgileri,
  • MERSİS kaydı bulunmayan tüzel kişilerin ise tabi oldukları sisteme ait bilgileri,
  • PTT’nin talep etmeyi uygun gördüğü diğer bilgi ve belgeler.

Bireysel e-Tebligat Başvurusu:

Bireysel e-tebligat başvuruları elektronik ortamda yapılabildiği gibi PTT aracılığıyla fiziksel formatta da gerçekleştirilebilmektedir. Burada başvuru süreci ise 2 aşamada ilerlemektedir.

E-Tebligat Ön Başvurusu:

E-tebligat geçiş işlemi için ön başvuru yapılmak istendiğinde ilk etapta Ulusal Elektronik Tebligat Sistemi üzerinden ön başvuru ekranına giriş yapmak gerekir. Gerçek kişiler için bu ekrandan alınan ön başvuru numarası ve tanımlanan kimlik bilgileri ile PTT şubelerinden genel başvuru yapılabilir. Bunun yanı sıra ikinci aşamada da PTT şubelerine gitmeden Ulusal Elektronik Tebligat Sistemi üzerinden elektronik imza, e-devlet bilgileri veya mobil imza ile hesap açılabilmektedir.

E-tebligat sistemine geçiş yapacak olan mükellefler arasında gerçek kişiler ve tebligatlarını dijital formatta yapma zorunluluğu olmayan tüzel kişiler, adreslerini almak için doğrudan PTT merkezlerinden de başvurularını gerçekleştirebilirler.

E-Tebligat Başvuru Süresi Nedir?

Birçok kişi e-tebligat süresi hakkında da çeşitli detayları merak etmektedir. Bu kapsamda, kurumlar vergisi mükellefi olup, yeni mükellefiyet almış olan kurumların işe başlangıç tarihlerinden sonraki 15 günlük zaman dilimi içerisinde e-tebligat talep bildirimini bağlı oldukları vergi dairelerine vermeleri gerekmektedir. Kanuni temsilciler bu işlemi kurum adına gerçekleştirebilmektedir. Bunun yanında elektronik tebligat sistemini kullanmak zorunda olan gelir vergisi mükelleflerinin de mükellefiyetin başladığı anda, bildirimi doğrudan vergi dairelerine verebilirler ya da dijital ortamda İnternet Vergi Dairesi üzerinden bildirim verebilirler.

Orka İş Başvuru

Personel Özlük Dosyası Nedir ve Nasıl Hazırlanır?

Orka İş Başvuru

Şirketlerin çalışanlarına dair bilgileri kayıt altında tutması, kontrol edebilmesi ve arşivleyebilmesi hem yasal bir gereklilik hem de işletmenin stratejileri için gerekmektedir. Bu nedenle de şirketlerin personel özlük dosyası tutması gerekir. Yasal gerekliliğin yerine getirilmesi için bu dosyanın oluşturulmasında belirli şartlar vardır ve bu düzenlemeler Sosyal Güvenlik Mevzuatı ile belirlenmiştir. İşletmelerin, Sosyal Sigortalar İşlemleri Yönetmeliği ve Genel Sağlık Sigortası işlemleri Yönetmenliği’ne uygun olarak yasal belge ve ekleri düzenlemesi gerekmektedir. Bu yazımızda, personel özlük dosyası hakkında merak edilen detayları ve gerekli bilgi/belgelerin neler olduğunu ele alacağız.

Özlük Dosyası Nedir?

İşletmelerin her çalışanı için ayrı olarak, çeşitli bilgi ve belgeleri içerecek şekilde hazırladığı, çalışana dair bilgileri içeren dosyalara özlük dosyası adı verilir. Bu dosya ile ilgili olarak 4857 sayılı Türk iş kanunu, 75. maddede personel özlük dosyası yönetmelik bilgisi “İşveren çalıştırdığı her işçi için bir özlük dosyası düzenler. İşveren bu dosyada, işçinin kimlik bilgilerinin yanında, bu Kanun ve diğer kanunlar uyarınca düzenlemek zorunda olduğu her türlü belge ve kayıtları saklamak ve bunları istendiği zaman yetkili memur ve mercilere göstermek zorundadır. İşveren, işçi hakkında edindiği bilgileri dürüstlük kuralları ve hukuka uygun olarak kullanmak ve gizli kalmasında işçinin haklı çıkarı bulunan bilgileri açıklamamakla yükümlüdür.” şeklinde belirtilmiştir. Personel özlük dosyası nasıl hazırlanır konusu ise işletme yöneticilerinin veya İnsan Kaynakları departmanlarının bilmesi gereken belirli düzenlemeler ile yanıtlanmaktadır. Dosyanın nasıl hazırlanacağı noktasında ilk aşamada bilinmesi gereken husus ise dosyanın kapsam açısından eksiksiz olmasıdır. Her ne kadar özlük dosyası için belirlenmiş bir format bulunmasa dahi, kanunen belirlenen bilgilerin tamamı bu dosyada yer almak zorundadır.

Personel Özlük Dosyası Nasıl Hazırlanır?

İnsan Kaynakları tarafından takibi yapılması ve eksiksiz bir şekilde hazırlanması gereken personel özlük dosyalarının zorunlu olduğu bilinmelidir. Çünkü hukuki açıdan gerekli olduğu durumlarda incelenebilir halde hazır olmalıdır. İş verenler tarafından, çalışanlarının işe başlangıcında talep etmeleri gereken belgeler, şirketler arasında farklılık gösterebilmektedir. Çalışan tarafından talep edilen belgelerin en geç işe başlandığı ilk gün teslim edilmesi talep edilir ve insan kaynakları da bu belgeleri kayıt altına alır. Personel özlük dosyası bulunması gerekenler bu evraklara ek olarak bazı belgeleri de içerebilir. Bu açıdan çalışan işe başlangıç tarihi itibarıyla bu evrakları ibraz etmek durumundadır ve yalnızca kayıt için değil daha sonra da evrakların takibi açısından özlük dosyasının oluşturulması gerekmektedir. Özlük dosyasının tutulmamasının da idari para cezası bulunmaktadır. Bu kapsamda iş verenlerin, İş Kanunu’nun 104. maddesi gereğince özlük dosyasında bulunması gereken belgeleri oluşturması gerekmektedir.  Aksi halde 2021 yılı itibarıyla 3.064,00 TL tutarında para cezasına çarptırılırlar. Bu kapsamda genel kural itibarıyla personel özlük dosyası evrakları şu şekildedir:

  • Nüfus cüzdanı fotokopisi
  • Nüfus kayıt örneği
  • İş Sözleşmesi / Hizmet Sözleşmesi
  • İş başvuru formu
  • İkametgah Belgesi
  • Sağlık raporu
  • Diploma fotokopisi
  • Adli sicil kaydı
  • 2 adet vesikalık fotoğraf
  • Evli personelin evlilik cüzdanı fotokopisi
  • Evli personelin eşinin ve varsa çocukların nüfus cüzdanı fotokopileri
  • Erkekler için askerlik durum belgesi
  • SGK işe giriş bildirgesi
  • Özel durumlarda olması gereken belgeler
  • Çalışanların teşvikten yararlanması durumunda teşvik belgesi
  • Engelli ise engelli raporunun aslı veya kopyası
  • 18 yaşın altındaki çalışanlar için ebeveyn onayı
  • Yabancılar için çalışma izni kartı veya çalışma izni fotokopisi
  • Gelir İdaresi Başkanlığı’ndan engellilik ödeneği alan çalışanlar için yazılı onay
  • Eski hükümlü, terör mağduru veya engelliler için İŞKUR başvuru kayıt belgesi
  • Çalışanın iş süresince özlük dosyasında bulunması gereken evraklar:
  • İş sağlığı ve güvenliği eğitimi ve bu yöndeki yasal hak ve sorumlulukların anlatıldığını gösteren belgeler
  • Çalışanlar ile ilgili tüm resmi yazışmalar
  • İş kazası raporları
  • Hastalık izni ve iş göremezlik raporları
  • İmzalı bordrolar ve ödeme makbuzları
  • Performans değerlendirme formları
  • Ücretin kesilmesi ve neden belgesi
  • Geçici transfer için çalışanın onay belgesi
  • Yıllık ücretli izin, ücretsiz izin, ücretli izin belgeleri
  • Annelik izni, istirahat ve iş göremezlik raporu
  • Ücret artışı, terfi yazısı, transfer bildirimi vb. ilgili yazılar
  • Tutanaklar, uyarılar veya diğer disiplin cezaları
  • İşten çıkarken özlük dosyasında bulunması gereken evraklar:
  • İstifa dilekçesi
  • Çalışma belgesi
  • Fesih bildirimi
  • Haklı fesih durumu var ise bu durumu kanıtlayan belgeler
  • İşçiye noter tasdikli olarak yapılan bildirimler
  • SGK işten ayrılışı bildirgesi
  • İhbarname ve ibraname
  • Kıdem ve ihbar tazminatına ait bordrolar

Genel itibarıyla, personel özlük dosyasının gerekliliğini ifade eden kanun maddesi ile işçi özlük dosyasında yer alması gereken belgeler tek tek sıralanmamıştır ancak İş Kanunu ve diğer kanunlar kapsamında gerekli olan belgelerin ve kayıtların oluşturulamsı gerektiğine dair geniş bir ifade kullanılmıştır. 

Personel hakkındaki bir diğer önemli  konu olan yıllık izin hakkında daha detaylı bilgi alabilmek için Yıllık İzin Süresi Nasıl Hesaplanır? adlı blog yazısından bilgi alabilirsiniz.  

Orka İk Politikamız

Yıllık İzin Süresi Nasıl Hesaplanır?

Orka İk Politikamız

İşletmeler, gerçekleştirdikleri faaliyetleri sürdürebilmek için istihdama ihtiyaç duyarlar. İşletmenin genel dinamiğinin en önemli bileşeni olan çalışanlar, istihdamları boyunca çeşitli haklara da sahip olurlar. Bu haklardan belki de en önemlilerinden birisi de yıllık izin olarak gösterilebilir. Çalışanın, işletmedeki faaliyeti süresi boyunca çeşitli parametreler dikkate alınarak izinleri belirlenir. Yıllık iznin süresi ve kullanma şekli bu kapsamda çalışanla paylaşılır. Burada yalnızca şirketin kuralları değil aynı zamanda İş Kanunu kapsamında belirlenen kurallar da vardır ve şirketler yıllık izin yönetmeliğini uygulamak durumundadır.

Yıllık İzin Yönetmeliği Kapsamında Yıllık İzin

Şirketlerin, kanunen bağlı kalmaları gereken düzenleme, 4857 sayılı İş Yasası’nın 53. maddesinde açıklanmıştır. Bu kapsamda, deneme süresi dahil olmak üzere aynı şirkette en az bir yıl süre ile çalışmış olan işçilere yıllık izin hakkı verilmektedir. İzin süresi, iki tarafın anlaşması ile 3’e bölünebilmektedir. Şirket ise çalışanların yıllık olarak alabilecekleri ücretli izinlere dair kayıt belgesini bulundurmak zorundadır. Ücretli yıllık izin kullanımı noktasında ise çalışanın işverene en az 1 ay önceden haber vermesi gerekmektedir. Bu konu hakkında da yönetmelik ile düzenleme mevcuttur. Yıllık ücretli izin yönetmeliğine göre, işveren, işçinin talebi ve iş durumunu dikkate almak suretiyle izin dönemini belirleyebilir. Süre ise yıllık izin konusunda en çok merak edilen konulardan birisidir. Bu kapsamda düzenlemeler dahilinde belirlenmiş olan süreler şu şekilde gösterilir:

-Aynı şirket içerisinde 1 yılı tamamlayan ve 5 yıl (5. yıl dahil) çalışan işçi bu çalışma süresi boyunca yıl içerisinde, ücretinden kesinti olmaksızın 14 günlük izin hakkına sahiptir.

-5 yıldan daha fazla ancak 15 yıldan daha az çalışan işçi ise ücretinden kesinti olmaksızın 20 güne kadar yıllık izin kullanabilmektedir.

-15 yıldan daha fazla çalışan işçi için ise kanunen 26 günden daha az izin verilememektedir. Eğer işçi 18 yaşından küçükse veya 50 yaşından büyükse 20 günden az izin verilmesi de kanuna aykırıdır.

Yıllık İzin Kullanımına İlişkin İnsiyatifler

Daha önce de belirtildiği üzere işveren, çalışanın bildirimine bağlı olarak izin dönemini belirleyebilme hakkına sahiptir. Buna ek olarak yıllık izinler üç ayrı dönemde kullanılabilmektedir. Burada insiyatife bağlı olan bir düzenleme ise çalışmakta olduğu şirkette henüz 1 yılı tamamlamamış olan ancak yıllık izin gerekliliği söz konusu olan çalışanlara yönelik olarak mevcuttur. Yıllık izin hakkı kanunen doğmamış ancak iş yerinde 6 ay çalışmak suretiyle izin yapmak istendiğinde, işverenin insiyatifine bağlı olarak yıllık izin kullanılabilmektedir. Burada kanunen belirtilen süre her ne kadar deneme süresi dahil bir yıllık çalışma süresinin tamamlanmasına dayalı olsa da işveren ile çalışan arasında uzlaşma sağlanması durumunda 6 aylık periyod için de yıllık izin kullanımı söz konusu olabilmektedir.

Yıllık izin kulllanımı ile ilgili olarak dikkate alınan bir diğer detay ise yol süresi olabilmektedir. Çalışan, yıllık izni kapsamında, izin süresini bulunduğu konumdan uzak bir yerde geçirecekse ve yolda geçirilecek uzun bir süre söz konusuysa; bu durumda ilgili süre için 4 güne kadar ek izin talep edilebilmektedir. Ancak burada gerekli olan şart, çalışanın ilgili izin süreci ile ilgili olarak yol süresine dair ispatının olmasıdır. Bu şartların sağlanması durumunda, çalışan yolda geçireceği süre için de gidiş ve dönüş süreleri dikkate alınmak suretiyle ek olarak izin kullanabilmektedir. Bu şart dahilinde de yıllık izin kullanım hakkı doğmuş olmalıdır veya 6 aylık süre için işveren ile uzlaşmanın sağlanmış olması gerekmektedir.

Çalışan sahibi bir işletmeye sahipseniz sizler için rehber niteliğindeki Personel Özlük Dosyası Nedir? Nasıl Hazırlanır? adlı yazımıza göz atabilirsiniz. 

serbest-meslek-makbuzu-1

E-Fatura ve Diğer Elektronik Belgelerin İptal Edilmesi

İşletmeler, özellikle muhasebe departmanları bünyesinde oluşturdukları, takibinin kanunen zorunlu olduğu belgelerini artık dijital dönüşüm uygulamaları kapsamında, elektronik ortamda oluşturabilme ve muhafaza edebilme olanaklarına sahipler. Bu kapsamda da e-Fatura, e-Arşiv, e-SMM ve e-İrsaliye gibi çeşitli belgeler muhasebe departmanlarınca, matbu forma genel olarak ihtiyaç olmaksızın düzenlenebilmekte, ibraz edilebilmekte ve gerekliyse iptalleri yapılabilmektedir. Bu yazımızda e-Belge iptali özelinde en çok merak edilen detayları ele almaya çalışacağız ve kanun düzenlemeleri kapsamında iptallerin nasıl yapılabileceğini; iptal sonrası Gelir İdaresi Başkanlığı’na bildirilmesi ile ilgili bilinmesi gerekenleri açıklayacağız.

E-Belge İptal Talebi Hakkında 

Firmaların, dijital dönüşüm kapsamında kayıtlı oldukları e-Belge sistemlerinde iptal işlemlerinin çeşitli koşulları ve süreçleri bulunmaktadır. e-Belge iptal işlemleri için 8 günlük süre, belge alıcı tarafa iletildiği andan itibaren başlamaktadır. İptal işlemi kesin olarak bu 8 günlük süreç içerisinde gerçekleşmek durumundadır. Mükellefler tarafından başlatılması gereken iptal süreci kapsam olarak onay ve red süreçlerini de içermektedir. Bu kapsamda alıcı tarafında olup, kendisine yönelik olarak düzenlenmiş olan e-belge iptal talebi oluşturmak isteyenler şu süreci lzleyeceklerdir:

Gelir İdaresi Başkanlığı’nın portalından faydalanarak e-Arşiv ya da e-SMM’ye kayıtlı olan mükelleflerin, kendilerine ait olan mali mühür ya da güvenli elektronik imzayı kullanarak portal aracılığıyla uygulamaya giriş yapmaları gerekmektedir. Eğer bir özel entegratör veya entegratör kullanımı varsa ya da alıcı taraf e-Belge sistemlerini kullanmıyorsa fakat 5 bin TL’den 30 bin TL’ye kadar olan belgelerini Gelir idaresi Başkanlığı portalı üzerinden düzenliyorlarsa İnteraktif Vergi Dairesi bilgileriyle e-Arşiv Fatura portalına giriş yaparak iptal talebini oluşturabilirler. Onay ve red bilgisi, karşı tarafın bildirimi aldıktan sonraki seçimiyle alıcı tarafla paylaşılacaktır.

Öte yandan çeşitli nedenlerle e-Belgeyi oluşturan taraf da iptal talebinde bulunabilir. e-Belge iptal kılavuzu ile de düzenlendiği üzere bu durumda da:

E-Belge’yi düzenleyen taraf Gelir İdaresi Başkanlığı’nın portalından faydalanarak e-Arşiv ya da e-SMM’ye kayıtlı olan mükelleflerin, kendilerine ait olan mali mühür ya da güvenli elektronik imzayı kullanarak portal aracılığıyla uygulamaya giriş yapmaları gerekmektedir. Eğer bir özel entegratör veya entegratör kullanımı varsa ya da alıcı taraf e-Belge sistemlerini kullanmıyorsa fakat 5 bin TL’den 30 bin TL’ye kadar olan belgelerini Gelir idaresi Başkanlığı portalı üzerinden düzenliyorlarsa İnteraktif Vergi Dairesi bilgileriyle e-Arşiv Fatura portalına giriş yaparak e-Belge iptal talebi oluşturabilirler.

E-Belgelerde Gelir İdaresi Başkanlığı’na Bildirime Dikkat 

E-Dönüşüm kapsamında, şirketlerin elektronik ortamda hazırladıkları belgeler ile ilgili olarak önemli bir düzenleme 1 Mayıs 2021 itibarıyla devreye girdi. Bu düzenlemeye göre, 509 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği kapsamında, ilgili tarihten itibaren e-belge iptali Gelir İdaresi Başkanlığı’na bildirmek zorunlu hale geldi. Düzenleme gereği, e-belgelerin noter, taahhütlü mektup, telgraf ya da elektronik imza kullanılarak ihbar veya ihtar ile iptalinin GİB’e bilgisinin verilmesi gerekmektedir.

e-Belgelerin dijital olarak iptallerinin ve itirazlarının yapılabiliyor olması için taraflardan birisinin ilgili talebi oluşturması gerekmektedir. Burada bilinmesi gereken bir diğer önemli detay ise e-Fatura iptali veya diğer e-Belgelerin iptalinde taraflardan hiçbirisinin onaylama zorunluluğu bulunmamaktadır. Buna ek olarak iptal veya itirazlarda yalnızca dijital uygulamalar üzerinden ilerleme zorunluluğu bulunmamaktadır. Taraflar dilerlerse, iptal ve itiraz beyanlarını, harici yollardan da gerçekleştirebilirler ancak harici yollardan gerçekleştirilen iptal ve itiraz taleplerinde bildirimin sistem üzerinden ilgili mükellefe bildirilmesi gerekmektedir. Bu düzenlemelere uyum sağlamak, belgelerin takip edilebilirliği ve uygunluğu açısından çok önemlidir.

serbest-meslek-makbuzu-1

E-Belge İptali Nasıl Yapılır?

İşletmeler, özellikle muhasebe departmanları bünyesinde oluşturdukları, takibinin kanunen zorunlu olduğu belgelerini artık dijital dönüşüm uygulamaları kapsamında, elektronik ortamda oluşturabilme ve muhafaza edebilme olanaklarına sahipler. Bu kapsamda da e-Fatura, e-Arşiv, e-SMM ve e-İrsaliye gibi çeşitli belgeler muhasebe departmanlarınca, matbu forma genel olarak ihtiyaç olmaksızın düzenlenebilmekte, ibraz edilebilmekte ve gerekliyse iptalleri yapılabilmektedir. Bu yazımızda e-Belge iptali özelinde en çok merak edilen detayları ele almaya çalışacağız ve kanun düzenlemeleri kapsamında iptallerin nasıl yapılabileceğini; iptal sonrası Gelir İdaresi Başkanlığı’na bildirilmesi ile ilgili bilinmesi gerekenleri açıklayacağız.

E-Belge İptal Talebi Hakkında 

Firmaların, dijital dönüşüm kapsamında kayıtlı oldukları e-Belge sistemlerinde iptal işlemlerinin çeşitli koşulları ve süreçleri bulunmaktadır. e-Belge iptal işlemleri için 8 günlük süre, belge alıcı tarafa iletildiği andan itibaren başlamaktadır. İptal işlemi kesin olarak bu 8 günlük süreç içerisinde gerçekleşmek durumundadır. Mükellefler tarafından başlatılması gereken iptal süreci kapsam olarak onay ve red süreçlerini de içermektedir. Bu kapsamda alıcı tarafında olup, kendisine yönelik olarak düzenlenmiş olan e-belge iptal talebi oluşturmak isteyenler şu süreci izleyeceklerdir:

Gelir İdaresi Başkanlığı’nın portalından faydalanarak e-Arşiv ya da e-SMM’ye kayıtlı olan mükelleflerin, kendilerine ait olan mali mühür ya da güvenli elektronik imzayı kullanarak portal aracılığıyla uygulamaya giriş yapmaları gerekmektedir. Eğer bir özel entegratör veya entegratör kullanımı varsa ya da alıcı taraf e-Belge sistemlerini kullanmıyorsa fakat 5 bin TL’den 30 bin TL’ye kadar olan belgelerini Gelir idaresi Başkanlığı portalı üzerinden düzenliyorlarsa İnteraktif Vergi Dairesi bilgileriyle e-Arşiv Fatura portalına giriş yaparak iptal talebini oluşturabilirler. Onay ve red bilgisi, karşı tarafın bildirimi aldıktan sonraki seçimiyle alıcı tarafla paylaşılacaktır.

Öte yandan çeşitli nedenlerle e-Belgeyi oluşturan taraf da iptal talebinde bulunabilir. e-Belge iptal kılavuzu ile de düzenlendiği üzere bu durumda da:

E-Belge’yi düzenleyen taraf Gelir İdaresi Başkanlığı’nın portalından faydalanarak e-Arşiv ya da e-SMM’ye kayıtlı olan mükelleflerin, kendilerine ait olan mali mühür ya da güvenli elektronik imzayı kullanarak portal aracılığıyla uygulamaya giriş yapmaları gerekmektedir. Eğer bir özel entegratör veya entegratör kullanımı varsa ya da alıcı taraf e-Belge sistemlerini kullanmıyorsa fakat 5 bin TL’den 30 bin TL’ye kadar olan belgelerini Gelir idaresi Başkanlığı portalı üzerinden düzenliyorlarsa İnteraktif Vergi Dairesi bilgileriyle e-Arşiv Fatura portalına giriş yaparak e-Belge iptal talebi oluşturabilirler.

E-Belgelerde Gelir İdaresi Başkanlığı’na Bildirime Dikkat 

E-Dönüşüm kapsamında, şirketlerin elektronik ortamda hazırladıkları belgeler ile ilgili olarak önemli bir düzenleme 1 Mayıs 2021 itibarıyla devreye girdi. Bu düzenlemeye göre, 509 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği kapsamında, ilgili tarihten itibaren e-belge iptali Gelir İdaresi Başkanlığı’na bildirmek zorunlu hale geldi. Düzenleme gereği, e-belgelerin noter, taahhütlü mektup, telgraf ya da elektronik imza kullanılarak ihbar veya ihtar ile iptalinin GİB’e bilgisinin verilmesi gerekmektedir.

e-Belgelerin dijital olarak iptallerinin ve itirazlarının yapılabiliyor olması için taraflardan birisinin ilgili talebi oluşturması gerekmektedir. Burada bilinmesi gereken bir diğer önemli detay ise e-Fatura iptali veya diğer e-Belgelerin iptalinde taraflardan hiçbirisinin onaylama zorunluluğu bulunmamaktadır. Buna ek olarak iptal veya itirazlarda yalnızca dijital uygulamalar üzerinden ilerleme zorunluluğu bulunmamaktadır. Taraflar dilerlerse, iptal ve itiraz beyanlarını, harici yollardan da gerçekleştirebilirler ancak harici yollardan gerçekleştirilen iptal ve itiraz taleplerinde bildirimin sistem üzerinden ilgili mükellefe bildirilmesi gerekmektedir. Bu düzenlemelere uyum sağlamak, belgelerin takip edilebilirliği ve uygunluğu açısından çok önemlidir.

e-smm

E-İrsaliye Hakkında En Çok Merak Edilen Sorular

Dijital dönüşüm uygulamaları kapsamında gündeme en sık gelen ve Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından belirli koşulları taşıyan şirketler için geçişi zorunlu hale getirilen e-İrsaliye hakkında en çok merak edilen soruları bu yazımızda yanıtlamaya çalışacağız. Özellikle, 22 Ocak 2022 tarihli tebliğ kapsamında, e-İrsaliye nezdinde önemli düzenlemeler gündeme gelirken, bu dönüşüm süreci kapsamında tebliğe paralel olarak merak edilenleri ele alacağız. Siz de yazımızı okuyarak, en güncel düzenlemeler paralelinde e-İrsaliye ile ilgili olarak merak ettiklerinizi öğrenebilirsiniz.

 e-İrsaliye’yi Kimlerin Kullanması Mümkün?

Dijital dönüşüm süreci ile beraber hayatımıza giren birçok uygulamada ilk etapta geçişler gönüllülük esasıyla gerçekleştirilmekteydi ve bu uygulamaların sağladığı kolaylıklar öne çıkarılmaktaydı. Güncel olarak ise e-İrsaliye nezdinde düzenlemeler halen devam etmekte olup, an itibarıyla e-Fatura sistemine kayıtlı olan tüm kullanıcıların e-İrsaliye sistemine dahil olacakları söylenebilir. 

e-İrsaliye Mükellefi Kimlerdir?

Mükellefiyet, tıpkı diğer dijital dönüşüm uygulamalarında olduğu gibi izin ve yetki ile paralel olarak oluşmaktadır. Bu kapsamda, e-İrsaliye’den yararlanma yetki ve iznine sahip olan taraflar/kişiler, e-İrsaliye mükellefi olarak tanımlanırlar. Bu konu hakkında daha fazla bilgi almak için E-İrsaliyeye Kimler Başvurmalıdır? adlı blog yazısını okuyabilirsiniz.

e-İrsaliye Kimlere Gönderilebilir?

Firmalar arasındaki iletişimlerde makbuz, fatura, irsaliye gönderimleri oldukça önemli. Geçmişte matbu formatta yani kağıt üzerinde düzenlenerek gönderilen bu değerli belgelerin artık elektronik olarak da düzenlenmeleri mümkün olmakla beraber e-İrsaliye geçiş ile irsaliyeler de artık dijital olarak gönderilebilecekler. Bu kapsamda e-İrsaliye sistemine geçiş yapmış olan firmalar, sisteme kayıtlı oldukları için birbirlerine e-İrsaliye gönderme imkanına sahip olacaklar. Bunun haricinde eğer taraflardan birisinin e-İrsaliye kaydı bulunmuyorsa, yalnızca matbu formattaki irsaliyenin gönderimi yapılabilecektir.

e-İrsaliye Geçişi Nasıl Olacak ve Zorunlu mu?

Firmaların, e-dönüşüm kapsamında en çok merak ettikleri sorular genel olarak zorunluluk ve geçiş süreçleri hakkında olmaktadır. Bu kapsamda e-İrsaliye’de de önemli ve güncel düzenlemeler söz konusu. Firmaların, 1 Ocak 2018’den başlayarak e-İrsaliye uygulamasına gönüllü olarak geçişleri gündemdeydi. Son etapta ise 1 Temmuz 2022 tarihine kadar e-Fatura’ya kayıtlı olan tüm işletmelerin e-İrsaliye geçiş zorunluluğu söz konusu. Bu anlamda, Gelir idaresi Başkanlığı portal hesaplarının da otomatik olarak bu tarihten başlayarak devreye girmesi beklenmektedir. Buna ek olarak arzu eden işletmelerin özel entegratör aracılığıyla da e-İrsaliye sistemine geçiş yapabilmeleri mümkün olacak.

e-İrsaliye’de Matbu İrsaliye Kullanımı Devam Edecek mi?

İrsaliye, taşıma süreçlerinin en önemli tespit ve beyan belgesidir. Bu kapsamda, firmalar e-İrsaliye sistemine geçmiş olsa dahi, taşıma süreçlerinde kağıt formattaki bir e-İrsaliye uygulaması ile oluşturulan irsaliyenin bir çıktısı şoförün yanında bulunmak zorundadır.

e-İrsaliye’de Alıcının Onay ve Red Yanıtları Olacak mı?

Taraflar arasındaki iletişimde geleneksel irsaliye süreçleri geçerli olacak. Bu kapsamda dijital olarak düzenlenerek alıcıya ibraz edilen belge kabul veya kısmi kabul alabilmektedir.

e-İrsaliye Başvurusu Yapmak Gerekiyor mu?

Genel düzenleme ve tebliğ kapsamında, firmalar e-Fatura sistemine kayıtlılar ise 1 Temmuz 2022’den itibaren otomatik olarak e-İrsaliye uygulamaları da devreye sokulacak. Bu kapsamda e-İrsaliye başvuru gibi bir durumun gerekliliği olmadığı da anlaşılmaktadır. Taraflar, e-İrsaliye’de kayıtları mevcut olduğu durumda doğrudan irsaliyenin elektronik iletimini gerçekleştirebileceklerdir ancak taşıma süreçlerinde bir adet kağıt çıktı mutlaka şoförün yanında bulundurulacaktır.

e-İrsaliye İptal Edilebilir mi? 

Zorunlu geçiş öncesinde firmalar tarafından en çok merak edilen konulardan birisi de e-İrsaliye iptali olmaktadır. Burada, e-İrsaliye belgesinin iptali kesin olarak söz konusu değildir. Gönderimi yapılan malın, somut olarak sevki öncesinde mal içeriğinin veya alıcının hatalı olduğu tespit edilirse; e-İrsaliye muhteviyatının tamamına irsaliye yanıtı ile red verilebilir.

Muhasebe Programlarının Önemi Nedir?

KOBİ’ler için E-Fatura ile E-Arşiv Fatura Karşılaştırması

Gelir İdaresi Başkanlığı’nın 2010 yılından itibaren bütüne yayılacak şekilde başlattığı dijital dönüşüm sürecinde, belki de en yaygın ve en efektif olanı e-Fatura ve e-Arşiv uygulamaları oldu. Muhasebe departmanlarının birçok iş yükünü ortadan kaldırmakla beraber KOBİ’ler için birçok avantajı da beraberinde getiren bu iki uygulama özünde birbirlerine çok benziyor olsalar da aralarında bazı önemli farklar bulunmaktadır. Bu farklar ile ilgili olarak merak edilenleri ve önemli ayrımları bu yazımızda çeşitli yönlerden ele alacağız. Siz de yazımızı okuyarak e-Fatura e-Arşiv uygulamaları arasındaki farkları keşfedebilirsiniz.

Genel İtibarıyla E-Fatura ve E-Arşiv Tanımları

Dijital dönüşüm kapsamında devreye sokulan e-Fatura ve e-Arşiv uygulamaları, tanım olarak da çoğu zaman karıştırılmaktadır. Bu tanımları şu şekilde verebiliriz:

E-Fatura: Şirketlerin, klasik olarak matbu formda ödeme sonrasında müşteriye ibraz ettikleri faturaların birebir dijital formatı olarak kurgulanan e-Fatura sistemi; GİB’in portalı veya entegratör/özel entegratör aracılığıyla elektronik ortamda fatura oluşturmayı mümkün kılan bir sistemdir. Bu sistem, faturaların takibini, geriye dönük olarak kontrol ve denetimini, kağıt maliyetini, fatura iletimde ortaya çıkan kargo maliyetini ortadan kaldırmaktadır.

E-Arşiv: E-Arşiv, elektronik fatura yani e-Fatura uygulamasının dışında kalan kurum ve müşteri arasındaki faturalandırma işleminin gerçekleştirilmesinin ve saklanmasının mümkün kılındığı platform olarak düşünülebilir. Bu fatura türü, e-Fatura ile benzer teknik özellikler taşımakla beraber; faturanın ibraz edileceği kişinin bir e-Fatura sistemi yoktur.

E-Fatura ve E-Arşiv Arasındaki Farklar Nelerdir?

Birçok yönden birbirlerine benzeyen ancak kullanımları neticesinde çeşitli açılardan da birbirinden ayrılan e-Fatura e-Arşiv farkı şu yönleriyle ayırt edilebilir:

Temel olarak, e-Fatura sisteminde yalnızca sistemde kaydı bulunan taraflara e-Fatura iletilebilir ve bu alan üzerinden fatura alınabilir. e-Arşiv’de ise e-Fatura sisteminin kapsamı dışında olan firma ve tüketicilere de kesilen faturalar dijital alanda düzenlenebilir ve bir nüshası tarafa elektronik olarak iletilebilir.

e-Fatura sisteminde, oluşturulan fatura elektronik olarak alıcı tarafa iletilebilir ve herhangi bir şekilde kağıt çıktısı alınmaz. Öte yandan e-Arşiv sisteminde böyle bir durum söz konusu değildir. e-Arşiv sisteminde, faturanın hem elektronik olarak hem de kağıt formatta iletimi mümkündür. e-Fatura ve e-Arşiv farkı noktasında bu ayrım oldukça önemlidir.

Format açısından ele alındığında da her iki dijital sistem arasında farklılıklar bulunmaktadır. Burada e-Fatura sisteminde UBL-TR formatının kullanımı zorunludur lakin e-Arşiv’de böyle bir kısıtlama bulunmamaktadır. Yani sistem sahibi şirket, e-Arşiv’de istenilen formatı kullanmak noktasında serbesttir.

Kullanma koşulu açısından bir diğer fark ise mali mühür ve zaman damgası özelinde karşımıza çıkmaktadır. e-Fatura ile e-Arşiv arasındaki fark olarak, e-Arşiv’de belgelerin mali mühür ve zaman damgasıyla onaylanması gerekmektedir. Belgeleri bu şartlar gerçekleştirilerek saklamak zorunludur. Bu uygulamanın zorunluluğu ise e-Fatura’da bulunmamaktadır. e-Fatura uygulamasında zaman damgası kullanılmaz. 

İki sistem arasında bir fark da iletim ve raporlama noktasında olmaktadır. Genel özellikleri itibarıyla iki uygulamayı birbirinden ayıran bu yapılandırmaya göre e-Fatura sisteminde iletimi sağlanan her faturanın öncelikli olarak Gelir İdaresi Başkanlığı’na iletilmesi gerekmektedir. E-Arşiv sistemindeyse yalnızca ay sonunda bir rapor iletimi sağlanarak kuruma bilgi verilmektedir.

E-Fatura E-Arşiv portal noktasında da birbirlerinden ayrılmaktadır. Bu ayrıma göre: e-Fatura sisteminde Gelir İdaresi Başkanlığı Portalı, Entegrasyon veya Özel Entegrasyon olmak üzere üç farklı opsiyon üzerinden portal erişimi sağlanmaktadır. e-Arşiv’de ise kullanıcıların bir özel entegratör ya da kendi devreye soktuğu bir bilgi işlem sistemi için onay alarak portal erişimi mümkün olmaktadır.

İşletme sahibi olarak e-fatura ve e-arşiv fatura mükellefi  olup olmadığınızı öğrenmek için Bir İşletmenin E-Fatura Mükellefi Olup Olmadığı Nasıl Öğrenilir? adlı blog yazımıza göz atabilirsiniz.

 

demirbaş

E-SMM (Serbest Meslek Makbuzu) Nasıl Kesilir?

Serbest meslek erbaplarının, gerçekleştirmiş oldukları faaliyetler neticesinde, müşterilerinden aldıkları ödeme karşılığında vermeleri zorunlu olan serbest meslek makbuzu, taraflar için ilgili ödemenin gerçekleştirildiğine dair kanıt niteliği taşıyan ve düzenlenmesi zorunlu bir belgedir. Bu belge, Gelir İdaresi Başkanlığı’nın gerçekleştirmiş olduğu dijital dönüşüm süreci paralelinde, taraflara kolaylık sağlamak adına dijital olarak düzenlenebilir hale getirilmiştir. Uygulamanın devreye sokulduğu tarihten bu yana ise birçok kişinin merak ettiği e-SMM nasıl kesilir ve özellikleri nelerdir sorularına yanıtları bu içeriğimizde vereceğiz.

E-SMM Nedir ve Nasıl Düzenlenir?

Serbest meslek erbabı olmak genel olarak kişinin herhangi bir iş verene bağlı olmaksızın; kendi sahip olduğu bilgi ve kabiliyetler neticesinde hizmet vermek sonucunda söz konusu olur. Hiçbir iş verene bağlı olunmaması ise doğal olarak verilen hizmet, sunulan faaliyet neticesinde bir ödeme karşılığında faturalandırma ortaya çıkarmazken; ilgili faaliyet karşısında yapılan ödemenin kayıt altında tutulabilmesi için serbest meslek makbuzu düzenlenmesi gerekmektedir. Yasal düzenlemeler kapsamında belirli şekil şartları taşıyan bu makbuzun aslı ödemeyi yapan tarafa ibraz edilirken diğer kopyası ise serbest meslek erbabı tarafından saklanmaktaydı. Muhasebe kayıtları için gerekli olan ve değerli belge özelliği taşıyan bu makbuzun elektronik ortamda düzenlenebilir formatına ise e-serbest meslek makbuzu adı verilmiştir. Formatı itibarıyla Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından, tamamen matbu formdaki makbuzla birebir aynı özelliklerde oluşturulabilen bu makbuz, elektronik ortamda muhafaza edilebilmekte ve bir kopyası da ödeme yapan tarafa ibraz edilebilmektedir.

E-SMM Zorunluluğu Hakkında

Serbest meslek erbaplarının 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’ndaki değişiklik sonrasında 30 Haziran 2020 itibarıyla e-SMM uygulaması için geçişleri zorunlu hale getirilmişti. Bu kapsamda da mükellefler, makbuzlarını dijital formatta düzenleme, iletme, arşivleme, gerekli olduğunda ibraz etme ve raporlama sorumluluğu edindiler. Kanun neticesinde, serbest meslek erbaplarının, faaliyetlerine başladıkları tarihten en geç 3 ay sonraya kadar e-SMM zorunluluğu kapsamında geçişlerini yapmaları gerekmektedir.

e-SMM Nasıl Kesilir? 

Dijital dönüşüm uygulamaları kapsamında uygulamaya sokulan e-SMM uygulamasında makbuza kesmek oldukça kolaydır. Bunun için mükellefin Gelir İdaresi Başkanlığı’na ait portalı veya bir özel entegratör aracılığıyla uygulamaya erişiminin bulunması gerekmektedir. Bu kapsamda e-imza veya mali mühür gibi teyit sağlayan araçlardan birisini tercih ederek başvuruya hazırlanabilirsiniz. Şahıs şirketleri için e-imza, tüzel kişiler içinse mali mühür ile başvurunun yapılması gerekmektedir. Tercih edilen erişim kanalının hazırlanması paralelinde e-SMM başvuru için bağlı bulunulan vergi dairesine serbest meslek mükellefliği bildirilir. Ardından gerekli yetkilendirmeler tarafınıza sağlandıktan hemen sonra, faaliyetleriniz ya da sunduğunuz ürünler için aldığınız ödemeler karşılığında makbuzu tıpkı matbu formattaki makbuzda olduğu gibi dijital ortamda doldurabilir; e-mail, WhatsApp veya diğer iletim kanalları aracılığıyla karşı tarafa iletebilirsiniz.

Eğer istenirse hazırlanan makbuz, karşı tarafın talebine göre yalnızca dijital ortamda değil kağıt formatta da çıktısı alınmak suretiyle, ıslak imzayla iletilebilir. Serbest meslek mükellefleri, imzalarını noterde tasdik ettirdikten sonra e-SMM kesmek istediklerinde hazır imzalı olarak da çıktılarıyla iletebilirler.

E-SMM düzenleme yetkisi alan serbest meslek erbapları, bu dijital uygulama sayesinde kağıt makbuz için ortaya çıkan maliyetten kurtulmanın yanı sıra makbuzun mesafeler için iletimlerinde de kargo maliyetinden ve zaman külfetinden kurtulmuş olurlar. Ayrıca makbuzlar dijital ortamda saklandığı için kaybolmaları mümkün olmaz; geriye dönük olarak incelenmeleri kolaylaşır. Birçok açıdan avantajlı olan bu uygulama paralelinde muhasebe iş yükü de oldukça azalmaktadır ve sonuç olarak şirketler gerçekleştirmekte oldukları faaliyetlere daha fazla odaklanabilmekte; diğer iş yüklerinden ve maliyetlerden kurtulabilmektedirler.

E-smm hakkında daha detaylı bilgiye ihtiyaç duyuyorsanız E-SMM Hakkında En Çok Merak Edilen Sorular adlı blog yazımız sizin için rehber niteliğinde bir yazıdır.

İndirimli Fatura Nasıl Oluşturulur?

2022 Yılında E-Defter Kullanım Zorunluluğu

İndirimli Fatura Nasıl Oluşturulur?

2022 Yılında E-Defter Kullanım Zorunluluğu

Türkiye’de, işletmelerin faaliyetlerini sürdürürken çeşitli açılardan avantaj elde edebilmeleri ve işlemlerinin hem kendi faaliyetleri nezdinde hem de bağlı oldukları devlet kurumları ile en kolay şekilde gerçekleşebilmesi için 2010 yılından bu yana birçok dijital dönüşüm çalışması gerçekleştirildi. Bu dönüşümlerin temelinde ise ağırlıklı olarak Maliye Bakanlığı’na bağlı olan kurumlarla işletmeler arasındaki vergi, tahsilat, ödeme, ibraz, tebligat gibi çeşitli işlemlerin elektronik ortama taşınmasına yönelik sistemler yer aldı. Bunlar arasında belki de en önemlilerinden birisi de e-Defter uygulamasıdır. Kanun düzenlemeleri gereğince 2022 yılı itibarıyla belli başlı şirketler için kullanımı zorunlu hale getirilen e-Defter uygulamasının zorunluluğuna dair merak edilenleri ve hangi şirketlerin kullanımının zorunlu olduğunu bu yazımızda açıklayacağız.

E-Defter Nedir ve Neden Kullanılmaktadır?

e-Defter genel olarak, Vergi Usul Kanunu ve Türk Ticaret Kanunu kapsamında şirketlerin tutması zorunlu kılınan büyük defter ve yevmiye defterinin, dijital formatta hazırlanmasını sağlayan bir sistemdir. Bu sistem, ilgili defterlere dair kayıtların elektronik olarak hazırlanmasını, saklanmasını ve denetlenebilmesini mümkün kılmaktadır. e-Defter, vergi mükellefi firmaların tüm parasal hareketlerini kayıt altına almak üzere kurulmuş olmakla beraber matbu formdaki ilgili defterlerle tamamen benzer sistemle çalışır. E-Defter beyan zorunluluğu, tıpkı defter-i kebir ve yevmiye defterinde olduğu gibi zorunludur. Firmalar, e-Defter uygulaması ile beraber defter içeriklerini Gelir idaresi Başkanlığı’na ibraz etmesine gerek kalmamakta; muhasebe kayıtlarının kuruma gönderilmesi gerekmemektedir. Bu uygulama yerine, kayıtların özeti olarak ifade edilen “berat” adlı belge dizini kuruma iletilir. e-Defter uygulaması Başkanlık tarafından belirlenmiş olan formatta ve standartlarda hazırlanarak; hiçbir şekilde matbu formata getirilmeye gerek duymadan kayıt altına alınır ve sistemin kurulumunda da değişmez olduğu ve kaynak güvenilirliği teyit edilir. Bu teyitlerin yapılmasında da elektronik imza ve mali mühür gibi uygulamalardan faydalanılır.

E-Defter’e Geçiş Zorunluluğu Hakkında

 2021 yılı itibarıyla düzenlemesi kesinleşen e-Defter’e geçiş zorunluluğu kapsamında 2022’de hangi firmaların geçişlerini yapmış olması gerektiği de netleşti. Bu kapsamda, 2020 senesinde cirosu 5 milyon TL ve üzerinde firmaların yanı sıra 2021 senesinde e-Fatura sistemine zorunlu olarak geçen mükelleflerin ve yine 2021 senesi içinde bağımsız denetime tabi olma şartını taşıyan şirketlerin 1 Ocak 2022 itibarıyla e-Defter uygulamasına geçiş yapmış olmaları gerekmekteydi. Zorunlu e-Defter geçiş uygulaması kapsamında: Sosyal Güvenlik Kurumu’yla (SGK) sözleşme imzalayan sağlık hizmeti sağlayıcıları ile medikal malzeme ve ilaç, etken madde temin eden tüm mükellefler (Hastane, tıp merkezleri, dal merkezleri, diyaliz merkezleri, Sağlık Bakanlığından ruhsatlı diğer özelleşmiş tedavi merkezleri, tanı, tetkik ve görüntüleme merkezleri, laboratuvarlar, eczaneler, tıbbi cihaz ve malzeme tedarikçileri, optisyenlik müesseseleri, işitme merkezi, kaplıcalar, ecza depoları, beşeri tıbbi ürün sunan veya üreten özel hukuk tüzel kişileri ve bunların tüzel kişiliği olmayan şubeleri) 2021 yılının Temmuz ayı içerisinde e-Fatura’ya geçiş zorunlulukları yerine getirilmişti. Bu kapsamda da; e-Fatura’ya geçiş yapmış olan bu kurumların 1 Ocak 2022 itibarıyla e-Defter sistemine de geçiş yapmış olmaları gerekmekteydi.

1 Ocak 2022 itibarıyla, e-Defter geçme zorunluluğu 2020 uygulamasını yerine getirmeyen şirketlerin cezai yaptırımlara tabi olacakları da bildirilmişti. Bu kapsamda da e-Defter mükellefliği gerektiği tespit edilmişse ve sahip oldukları muhasebe programları e-Defter’e uygunsa geçişlerin yapılmış olması gerekiyordu. Uygulamanın zorunlu olması nedeniyle Vergi Usul Kanunu kapsamında, geçiş yapılmaması durumunda şirketlere cezai yaptırınlar uygulanabilecektir.

Öte yandan birçok şirket için maliyet, zaman ve alan tasarrufu elde edebilmek adına da gönüllü olarak e-Defter sistemine geçiş yapabilmek mümkün. Bu sayede değişen mevzuatlara kolayca uyum sağlayabilme, finansal verileri rahat bir şekilde saklayabilme ve denetleyebilme, kağıt masraflarını ortadan kaldırma ve çeşitli avantajlar da elde edilebiliyor.

Orka Demo

Bir İşletmenin E-Fatura Mükellefi Olduğu Nasıl Öğrenilir?

Orka Demo

İşletmelerin ticari takip yapabilmeleri ve gerekli bilgileri resmi kurumlara bildirebilmeleri için kullanılan e-fatura sistemi dijitalleşme yolunda en sık kullanılan araçlar arasında yer alır. Geleneksel fiziksel süreçlerin aksine bu sistem oldukça kolay bir şekilde kullanılabilmektedir. Sanal bir ortamda gerçekleşmesi sayesinde normalde uzun süren fatura kesme veya takip gibi konular son derece hızlı bir şekilde tamamlanabilmektedir. Bu şekilde şirketlerin verimliliğini artırmalarına da yardımcı olabilmektedir. Çeşitli araçlar sayesinde hem kullanıcının hem şirketin güvenliği de sağlanır. E-imza ve e-mühür gibi uygulamalar kullanılarak şirket adına alınan aksiyonlar yalnızca yetkili kişiler tarafından sürdürülebilir. İşletmelerin e-fatura mükellefi olmak için izleyebileceği adımlar oldukça basittir. Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından yönlendirmeler izlenerek başvuru süreci başlatılabilir.

E-Fatura Mükellefi Ne Demek?

Ticari ve resmi süreçlerin dijital ortamlara aktarılması hem sürdürülebilirlik hem de verimlilik açısından ciddi faydalar sağlamaktadır. Bunlar arasında en sık görülen uygulamalardan biri de e-fatura olmaktadır. Son derece rahat bir kullanım sunan bu uygulamadan faydalanan şirketler e-fatura mükellefi olarak adlandırılır. E-fatura sistemine dahil olan, başvuru sürecini tamamlamış ve portala giriş hakkına sahip olan firmalar bu şekilde görülmektedir. Resmi kurumlar tarafından belirlenen koşullara uyan şirketler e-fatura mükellefi listesi içinde yer alabilir. Benzer şekilde, Gelir İdaresi Başkanlığı’nın belirttiği belli durumları karşılayan şirketlerin de bu uygulamaya dahil olması bir zorunluluk halini almıştır. Bu koşullar düzenli olarak güncellenmektedir. Belli aralıklarla değişen e-fatura mükellefi olma şartları resmi kanallardan incelenebilir.

Kimler E-Fatura Mükellefi Olabilir?

E-fatura sisteminden faydalanmak için belli koşulların sağlanması yeterli olacaktır. Bunlar, Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından belirlenen zorunluluklardır. Kanunda belirtilen bu özellikler ikiye ayrılabilir: e fatura mükellefi olma zorunluluğu olan firmalar ve gönüllü olarak e-fatura kullanımı tercih eden şirketler. Bu uygulamanın kullanımının zorunlu olduğu şirketler brüt satış hasılatı belirli bir düzeyin üstünde olan firmalar olmaktadır. Bu sınır belirli süreler arasında değişiklik göstermektedir. Bu sebeple belirlenen gelir miktarı hakkında en doğru bilgi Gelir İdaresi Başkanlığı başta olmak üzere resmi kaynaklardan edinilebilmektedir. 4760 sayılı kanunun 1 numaralı ekinde belirtilen ürünlerin imal, ithal ve teslim edilmesi gibi süreçleri uygulamak amacıyla Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’ndan lisans almış şirketler de e-fatura mükellefi olma hakkına sahip olabilir. Özel Tüketim Vergisi Kanunu’nun 3 numaralı ekinde belirtilen listedeki ürünleri imal ve ithal eden şirketler de bu listeye dahildir. Aynı şekilde 6563 sayılı kanunda belirtilen aracılar veya 5957 sayılı kanunda meyve ve sebze ticareti yapan şirketler de e-fatura mükellefi olabilir.

E-Fatura Mükellefi Sorgulama

Bir işletmenin e-fatura mükellefi olduğunu öğrenmek için tekrar dijital kanallara başvurmak yeterlidir. E-fatura mükellefi kontrol amacıyla resmi e-fatura portalına giriş yapılması gereklidir. Mükellefin vergi numarası veya TC kimlik numarası ile bu sisteme giriş yapılabilir. Sonrasında sitede bulunabilen e-fatura mükellefi listesi incelenebilir. Aradığınız işletmenin bu listede var olması o firmanın bir e-fatura mükellefi olduğunu gösterir. E-fatura mükellefi sorgulama sürecine benzer şekilde, e-fatura sorgusu da aynı ekrandan yapılabilir. Bir faturanın doğruluğunu kontrol etmek için aynı sisteme giriş yaptıktan sonra fatura numarası üzerinden gerekli incelemeler yapılabilir. Tüm bu fonksiyonlar sayesinde e-fatura mükellefi sorgulaması yapılabilir. Son derece kolay bir kullanım sunan bu sistem ile firmalar fatura kesme sürecini çok daha verimli ve rahat bir hale getirebilir. Dijital ortamlarda gerçekleşen pek çok işlem gibi bu araçlar da her türlü platformdan kullanılabilir.